Tarihi ve doğal güzellikleriyle dünyanın en gözde şehirleri arasında yer alan İstanbul, görülmeye değer mekanlarıyla her yıl yerli yabancı milyonlarca turisti ağırlıyor. Asya ve Avrupa kıtalarını birleştiren bu eşsiz şehir, her köşesinde keşfedilmeyi bekleyen ayrı bir hikâye barındırıyor. İşte bu kadim şehrin kalbinde, Eminönü’nde bulunan tarihi bir han da bunlardan biri.
16. yüzyılda İstanbul’da kahvenin ilk kavrulduğu yer olan Beta Yeni Han, tarih kokan taş duvarlarının arasından yayılan kahve kokusuyla yeni yerler keşfetmek isteyenleri adeta kendine çağırıyor. Tarihi ve kültürü yaşatan bir deneyim merkezi olan Beta Yeni Han’dan yayılan mis gibi kahve kokusunu takip edenleri neler bekliyor, gelin birlikte keşfedelim.
Hem lezzetli hem de unutulmaz deneyim
Beta Yeni Han, içerisinde yer alan birbirinden özel mekanları ve İstanbul’un ilk kahve müzesi olma özelliğini taşıyan Beta Yeni Han 1554’le, ziyaretçilerine tarihi ve kültürü yaşatan, unutulmaz bir deneyim vaat ediyor.
Beta Gıda tarafından tarihi dokusu korunarak restore edilen bu özel hanın her köşesi, geçmişin izlerini bugüne taşırken, bir yandan da lezzet şöleni yaşatıyor. Beta Yeni Han’ı ziyaret ederek dünya çaylarını keşfedebilir, közde pişirilen kahvenizi keyifle yudumlayabilir, birbirinden lezzetli artisan çikolataları tadabilir, Türk ve Osmanlı tarihinin en eski ve geleneksel tatlısı lokumlarla damaklarınızı şenlendirebilirsiniz. Tüm bunların yanı sıra tarihe doğru bir yolculuk yapmanız da mümkün.
İstanbul’un ilk kahve müzesini ziyaret edin!
Beta Yeni Han’da Kültür ve Turizm Bakanlığı tarafından onaylı İstanbul’un ilk kahve müzesi yer alıyor. Beta Gıda tarafından yapılan restorasyon sırasında gün yüzüne çıkan tarihi kahve fırını, İstanbul’da kahvenin ilk kavrulduğu yer olma özelliğinde. Geçmişte sırasıyla Emin Han, Tahmis Han, Hasırcılar Han isimleriyle anılan ve bugün Beta Yeni Han olarak bilinen bu yapı, aynı zamanda Osmanlı Kahve kültürünün doğduğu bölgedeki mimari ve sosyal bağlamı ile tarihte halen kullanılan 1554’te açılmış ilk kahvehane olma özelliğini taşıyor. Kahvenin hikâyesinin başladığı yerde yani kahvenin sıfır noktasında yer alan müzeyi ziyaret ederek, geçmişe doğru keyifli bir yolculuk yapabilir ve kahve üretiminin tarihsel süreçlerini keşfedebilirsiniz.