HoReCa sektöründe yemek kartları ve kredi kartı sistemleri bir çözüm olabilir mi?

Koronavirüs salgınının tüm dünyada ve yeme-içme sektörü üzerindeki yarattığı etki oldukça büyük oldu. Bu süreçte çözümler geliştirmeye çalışan restoran işletmecileri, doğru adımlarla yaşanan krizi fırsata çevirmeye çalışıyor. HoReCa sektörünün içinde bulunduğu durumu kaleme alan FoodinLife Genel Yayın Yönetmeni Gökmen Sözen, “Karamsarlığı bir kenara bırakıp, acil bir hareket planı oluşturmamız gerekiyor” diyor. İşte Gökmen Sözen’in ortak akıl çerçevesinde, tüm sektörün bir arada hareket etmesi gerektiği yönünde kaleme aldığı o yazısı.

Artık kimin ne yaptığı değil, hep beraber neler yaptığımız önemli.

Kriz başladığından beri HoReCa sektörünün tüm paydaşlarının görüşlerini almaya çalışıyoruz. Sadece ülkemizde değil dünyada olup biten her şeyi hızlı bir şekilde takipçilerimize ve sektöre aktarıyoruz. Sıra dışı bir durumla karşı karşıya kaldığımızı biliyoruz ama artık panik ve karamsarlığı bir kenara bırakıp, acil bir hareket planı oluşturmamız gerekiyor. Ama bu hareket planı kesinlikle bireysel veya belli gruplar arasında olmamalı, ortak akıl oluşturup, tüm sektör birlikte hareket edebilmeli.

Maalesef sektörün birlikte hareket etme kası çok zayıf ama bütün paydaşların oluşturacağı çözümler çok önemli ve kapsayıcı. STK’lara üye olsun olmasın tüm sektör adına bir hareket planı oluşturulmalı. Yeme- içme ve ağırlama sektörü alışveriş merkezlerinden, sokak lezzetlerine, şeflerinden, çiftçisine ve otellerine kadar çok büyük bir sektör. Bu sektörün tüm paydaşlarının bir araya gelip çalışma grupları oluşturması gerekiyor. Paydaşlar bir araya geldiğinde masada 2 konu öne çıkacaktır; nakit akışı ve yeni operasyon standartları:

1- Kriz bittikten sonra nakit akışı durmuş olacağından acilen likit yaratılabilecek kanalların gözden geçirilmesi gerekli. Tedarikçilerin, bankaların, kredi kartı ve yemek kartı şirketlerinin ön ödemeleri ve kredileri sağlayabileceğine inanıyorum. Hem bankalarımızın hem de yemek kartı şirketlerinin risk analizi yaparak bir bütçe oluşturabileceklerini düşünüyorum. Bu konuda ilgili Bakanlıkların desteğine ve yönlendirmesine ihtiyaç var. Önerim şu şekilde: Yemek kartı firmalarının şirketlere sattığı yemek kuponlarını önden satıp bu bütçeyi üye iş yerlerine destek olarak vermesi. Yani dolaylı olarak farklı sektörlerin yemek kartlarını ön ödemeyle almasıyla HoReCa sektörü için birkaç aylık bütçe yaratılması. Aynı yöntem üst segment restoranlar için Visa, Master Card veya American Express gibi şirketlerle yapılmalıdır. Likit akışının başlaması yavaş yavaş çarkları çevirmeye başlayacaktır. Sistemin bütün kesimleri yavaş yavaş nefes almaya başlayacaktır. Tüm bu sistem için teminatların alınmasının ve risk analizlerinin yapılmasının gerekliliğinin altını tekrar çizmek isterim.

2- Yeni operasyon standartları; hijyen ve gıda güvenliği ile ilgili gelen uygulama kitlerinin hızlı bir şekilde restoran ve otellerde çalışmalarının başlaması ve eğitimlerinin aldırılması gerekmektedir. Bu kısımda ise gıda güvenliği dernekleri ve hijyen uzmanlarının desteği önemlidir. Gerekli ekipmanların, malzemelerin ve eğitimlerin konunun tedarikçileri tarafından desteklerle devreye sokulmasına ihtiyaç vardır.

Kaynakların bu kadar az olmasına karşın hala bütün paydaşların bir araya gelip efektif bir hareket planını oluşturamaması çok acı. Hem eforun hem de kaynakların doğru kanalize edilmesi için hep birlikte hareket edilmesi gerekiyor. Artık kimin ne yaptığı değil, hep beraber neler yaptığımız önemli. Kaybedecek zamanımız yok, çok hızlı bir şekilde hareket planına geçip hazırlıklarımızı yapmalıyız. Bu zor günleri ancak ortak akılla aşabiliriz.

 

Sosyal Medya'da Paylaşın