Dünyanın en iyi patisserie ve ilk Michelin yıldızlı restoranlarından biri olan CODA Dessert Dining & Bar’ın yenilikçi şefi René Frank, Almanya’nın ilk ve tek tatlı restoranının aynı zamanda sahibi. Gault Millau tarafından 2013’de yılın şefi seçilen tecrübeli şef, 2010-2016 yılları arasında da üç Michelin yıldızlı restoran La Vie’nin pasta şefi olarak görev alıyor.
Pişirmeye olan aşkı mutfakta büyükannesini izleyerek başlayan René Frank, dünyaca ünlü restoranlardan edindiği deneyim ve uzmanlıklarıyla CODA Dessert Dining & Bar’da gastronomi tutkunlarını ağırlamaya devam ediyor.
Şekersiz sağlıklı lezzetler
Şeker kullanmaması ve yemekleri beklenenden çok daha sağlıklı hazırlaması René Frank’i diğer şeflerden ayıran özellikleri arasında. Alman şef bunu, müşterilerinin yemeklerinden zevk aldıkları kadar hayattan da zevk almalarını sağlamak için yaptığını söylüyor.
Frank, artık Dubai’de arzu edilen tatlıları sunacak
Başarılı şef, Dubai’deki FIVE Hotels and Resorts’a özel yeni lezzetler hazırlıyor. 2021 yılının başlarında otel grubuyla iş birliğini duyuran başarılı şef, sunduğu orijinal lezzetlerle büyük beğeni topluyor.
Dünyanın ilk Michelin yıldızlı tatlı restoranlarından birinin arkasındaki isim Frank, yaratıcı kreasyonlarına bir yenisini ekliyor. 2020’de Dubai’de bulunan FIVE Palm Jumeirah ve FIVE Jumeirah Village ile iş birliği yapan Frank, otele özel yeni lezzetler sunmak için kolları sıvadı. Soul Street menüsünde bulunan alevli ahududu ve çarkıfelek şerbeti eşliğinde karamelize barbekü patlamış mısır, kuru buzlu küçük bir barbeküde servis ediliyor.
Usta şef, Dubai’deki mutfak sahnesinin tutkusuna hayran kalırken FIVE’daki ekibin de şehrin müşterisine arzu edilen tatlıları sunacağına inanıyor.
René Frank, “Restoranın temasını yansıtırken aynı zamanda eğlenceli, modern ve deneysel olmak için de her mekâna özel bir tatlı seçimi düşünmek ve geliştirmek için gerçekten zaman ayırdık. Her menüde, her zevke ve arzuya göre bir şeyler bulunmalı” açıklamasında bulunuyor.
“Buradaki amaç insanların kendilerini tatmin olmuş hissetmeleri”
Usta şef, son olarak kullandıkları ürünlerin sağlık açısından riskli olmadığına yönelik görüşlerini, “CODA restoranımızda insanlar akşam yemeğinin arkasından tatlıya gelirler. Konukların yediklerinden bir şef olarak sorumlu hissediyorum, bu yüzden herkesi beyaz şekerle beslemek istemiyorum. Sadece şeker kullanmadığımızdan değil; CODA’da beyaz rafine şeker veya endüstriyel olarak işlenmiş ürünleri kesinlikle kullanmıyoruz. Buradaki amaç, insanların kendilerini tatmin olmuş hissetmeleri ve aynı zamanda yemek sonrası mayışmaya girmeden uyanık olmalarıdır. Berlin’de, akşam yemeğinden sonra dışarı çıkıp kokteyl barların veya gece kulüplerinin tadını çıkarmaya devam edebilmelerini isterim.” şeklinde ifade ediyor.