Paris’in en güzel ve en eski saraylarından birindeyken, döneme tam anlamıyla uyum sağlayan yıldızlı bir mutfak nasıl olabilir? Alain Ducasse, Amaury Bouhours ve ekibi bu soruya ‘Le Meurice Alain Ducasse Restoranı’ ile özgün ve harika bir yanıt veriyor.
Kurucu ve yaratıcı şef Alain Ducasse, her şeyden önce iyi yaşam ve yemek sanatının ustasıdır. 1956 yılında Landes bölgesinde bir çiftlikte gözlerini açan Ducasse, küçük yaştan itibaren ürünlerin lezzetini bakışlarıyla anlamaya başladı.16 yaşında Fransa’nın güneybatısındaki bir restorana giren genç şef: Alain Chapel, Gaston Lenôtre, Michel Guérard, Roger Vergé gibi isimlerle eğitim almak için çiftliğinden ayrıldı. Aynı zamanda 2005 yılında 3 restoranı aynı anda 3 Michelin yıldızına layık görülen ilk şef oldu.
Klasik ve sofistike lezzetlerle harmanlanan Le Meurice Alain Ducasse’ da şefin uzun yıllara dayanan deneyimi, yıllar sonra Amaury Bouhours dokunuşlarıyla buluştu ve şu anda da usta Ducasse ilhamıyla oluşturulan lezzetler Bouhours aracılığıyla aktarılarak
konuklarına kendini gösteriyor.
“Hikâye olarak yemek sahne olarak sofra”
Alain Ducasse’a göre, sofrayı gereksiz sunumdan arındırmak, gözün biricik lezzet görüntüsüne odaklanmasını sağlamak, misafiri beklenmedik birkaç dokunuşla şaşırtmak bütünüyle yemek kültürünün hizmeti içerisindedir. Yemekle birlikte zarafet, her parçanın
kendine özgü güzelliğinden, benzersiz karakterinden ve bütünün ağırbaşlılığından doğar. Bir tabağın arkasında yatan hikayeleri anlamak ve anlatmak, tabakların masayla buluşması sahneye bir perde açmak gibidir. Bu perdenin ardında mutfak, geleneksel ve modernliğin dansıyla başrolleri paylaşır. Bu sayede her bir malzemenin özünü tabağa işler ve konuklarını lezzetle bütünleşen armonisine davet eder.
Köklere saygı
Ducasse, her tabağın arkasındaki öyküyü anlatmada ustalaşmış bir şef olarak, ürünlerin
kökenine saygı duyar. Tedarikçileriyle güçlü bağlar kurar, onların da misyonunu yerine
getirmesine destek olur. Ona göre her bir malzeme, bir hikâyenin kahramanıdır; çiftçilerin,
yetiştiricilerin ve balıkçıların emeği, doğanın cömertliği ve insanoğlunun ustalığı bir araya
gelir. ‘Sorumlu mutfağın’ anahtarı, doğaya duyulan saygıdır. Ducasse, sadece mevsimlik,
doğal ve sürdürülebilir ürünlerle çalışır ve doğal kaynakların korunup tekrar tabaklarımızla
birleşmesinde katkıda bulunur. Alpler’den nohut, Pireneler’den narenciye, Versailles bahçelerinden kabak çiçekleri… Her bir malzeme, yerel bir hikâyenin parçasıdır. Çağdaş Dokunuşlarla Buluşan Klasik Sofistike: Le Meurice Alain Ducasse Ancak Ducasse’nin mutfak anlayışı sadece doğayla sınırlı değildir; aynı zamanda insan odaklı hümanistik bir yaklaşımı da vardır. Onun mutfak sanatı, cömertlik, paylaşım ve hoşgörü gibi insanlık değerlerini içerir. Ducasse, ‘sofra’ yoluyla insanları bir araya getirir, mutlu eder ve besler. Bu yüzden, sadece lezzet arayışında değil, aynı zamanda insanların ruhunu beslemek için de mutfak sanatını kullanır.
Bir özgürlük rüzgarı
Paris’in en güzel ve en eski saraylarından birindeyken, dönemine tam anlamıyla uyum sağlayan yıldızlı bir mutfak nasıl olabilir? Alain Ducasse, Amaury Bouhours ve ekibi bu soruya özgün ve harika bir yanıt veriyor. Bu güç gösterisi her şeyden önce Fransız haute mutfağının hiçbir temelinin bir kenara bırakılamayacağı anlamına gelir: pişirmenin tüm hassasiyeti, jus’un tüm inceliği oradadır. Alain Ducasse’nin dünyasında uzun yıllara dayanan deneyimi, Amaury’ye yemek pişirmesi için ihtiyaç duyduğu sağlam teknik temelleri sunuyor. Aynı şekilde, ürünlerle ilgili olarak ustanın hiçbir talimatı unutulmuyor; hepsi en iyi yetiştiricilerden geliyor ve menü oldukça meşru bir şekilde parlak bir saygı duruşunda bulunuyor.