Kadıköy’ün kalbinde lokanta kültürünü başarılı bir şekilde yansıtan Nazende, Akdeniz mutfağının tüm inceliklerini ustalıkla sunuyor. Et, balık, sebze ve sakatatı başarılı şekilde müşterileriyle buluşturan Nazende, kapsamlı menüsüyle sadece damağa değil göze de hitap ediyor.
Samimi atmosferi, taze ve günlük menüsü ile müdavimlerine eşsiz bir gastronomi deneyimi sunan Nazende, ‘kendine lokanta’ sloganı ile gerçek bir keşif yolculuğu sunuyor. Yaratıcı, taze ve heyecan verici bir lezzet yolculuğu sunan Şef Uluç Sakarya ile Nazende’yi konuştuk.
“İşimizi iyi yapıyoruz ki, insanlar da talep gösteriyorlar”
Nazende’nin çıkış hikayesini sorduğumuzda Uluç Sakarya şöyle yanıt veriyor; “Biz 4 ortağız, ‘Bir yer yapalım kendimize dedik’ ve böyle bir yer nasip oldu. ‘Kendimize Lokanta’ sloganı aslında buradan geliyor. Kimse gelmese de biz yeriz, içeriz dedik. Çok fazla talep oldu, halen de oluyor. İşimizi iyi yapıyoruz herhalde ki, insanlar da talep gösteriyorlar.”
Yemek hafızasının ve iyi yemek yapma becerisinin aileden geldiğini vurgulayan Uluç Bey, “Benim babam iyi bir gurmeydi. Evimizde hep iyi yemek pişerdi ve misafir ağırlardık. Babamın sevdiği bir şeydi. Bu yemek hafızası da bende oluşmuş. Bu da sonradan ortaya çıktı. Buradaki bütün yemekleri deneyerek bu noktaya getirdim. Zamanında misafir ağırladık, dostlarımızı ağırladık. Böylece hiç reçeteye gerek duymadım. Yani elimin lezzetine ve hafızama güvendim.” diyor ve lezzetli yemeklerin çıkış hikayesini anlatıyor.
“Malzemeyi nasıl pişirebileceğimi hayal ederim”
Akdeniz, Ege ve Güneydoğu mutfağından esinlendiğini dile getiren Uluç Bey, “Her gün menü yazarım. Günlük olarak çarşıya iner, malzeme satın alırım. Çarşıda ne görürsem alır, pişiririm. Bu nedenle, menünün bir kısmı günlük olarak değişkenlik gösterir. Bunun dışında menüde sabit olan yemekler de mevcut.”
Aklına gelen yeni tarifleri restoranın mutfağında uygulamaya koyan Uluç Bey, “İyi malzeme, basit yemek. Benim sloganım budur. Ben hamsiden 4 çeşit buğlama yapabilirim. Bende onun vizyonu açıktır. Bu tip şeyler bana ilham verir. Gördüğüm malzemeyi hayal ederim, nasıl pişirebilirim diye. Yaptığım yemekler de başarılı olur. Yemeği, müşterilerle ve dostlarla birlikte tadarım. Müşterilerim beğenirse, o yemeği sunarım.” diyerek menüde en büyük ilhamı müşterilerden aldığını dile getiriyor.