Mardin denince akla gelen Deyrülzafaran Manastırı, Mor Gabriel Manastırı, Mardin Müzesi Binası, Meryem Ana Kilisesi, Kırklar Kilisesi ve diğer birçok yapı daha Süryanilerin Mardin’deki eserleri. Hediyelik aldığımız Mardin telkârilerinde de yine Süryanilerin bu geleneği yüz yıllardır gayretle sürdürmesinin önemli bir yeri var. Tarihi kalıntılara ek olarak yaşamın en önemli parçalarından Süryani Mutfağının zahmetlisi Doboo’dan bahsetmeden olmaz.
Yazı: Oğulcan Tatar
Henüz Covid-19 ile tanışmadan hemen önce Mardin Doboo Restaurant’a bir akşam yemeğine gittim. Birkaç aylık bir işletme olmasına rağmen birçok Mardinlinin “Mardin mutfağını deneyimlemek için mutlaka Doboo’ya gitmelisin” tavsiyesi üzerine gittiğim mekândan Mardin mutfağına ve Doboo’ya hayran kalarak ayrıldım. İşletmeci, Mardinli girişimci Dilek Hanım’ın misafirlerle olan samimi diyaloğu da eklenince Doboo, Mardin’in yeni yüzü olacak gibi gözüküyor.
Doboo Restaurant, yaklaşık 7 ay önce Mardinli kadın girişimci Dilek Hanım tarafından şehrin geleneksel lezzetlerini sunmak üzere hizmete giren yeni bir işletme. İşletme yeni olsa da hizmet yaklaşık 300 yıllık bir taş mekânda veriliyor. Adını da bir Süryani yemeği olan Doboo’dan alan mekânın kuşkusuz en iddialı olduğu tabak ise Doboo. Yaklaşık sekiz saatlik bir pişirilme sürecinin ardından sunuma hazır hale gelen Doboo kadar diğer Mardin yöresel yemekleri de mekânda sunuluyor.
Mardin 1. Cadde üzerinde yer alan Doboo’da tatmanızı tavsiye ettiğim diğer yemekler de; Kaburga Dolması, İşkembe Dolması (Kibe), etli ekmek, kızartılmış ve haşlanmış içli köfteler ve sembusek olacaktır. Benim favorim ise Doboo ile beraber yaprak sarması. Fırında çıtır bir hale getirdikten sonra sunulan yaprak sarmasının tadı hâlâ damağımda. Tatlı olarak da peynirli baklavalarını tavsiye ederim. Mekânın alkolsüz olduğunu da hatırlatmak isterim.
Mardin ve Doboo demişken Hürriyet Seyahat’te yayınlanan yazım “Tarihi Kent Mardin’de Gezilecek Yerler” yazım ile devam edebilirsiniz.