Superfresh’ten Yeni Kampanya: Sürdürülebilir, Pratik, Lezzetli, Kadın ve Bütçe Dostu Dolaplar

Dondurulmuş gıda pazarının öncü isimlerinden Superfresh, 21 Ocak Çarşamba günü Il Cortile İstanbul’da düzenlediği basın toplantısında, sektörün potansiyeli, dondurulmuş gıdanın geleceği gibi meseleler ele alınırken, aynı zamanda Superfresh’in yeni yayına giren “Dolapta Ne Var?” kampanyası lezzet, pratiklik ve bereket gibi temalar ekseninde tanıtıldı. Kerevitaş CMO’su Gülizar Öcal Doğan ile şef, yazar ve TV programcısı Refika Birgül’ün katıldığı etkinlikte, sürdürülebilirlik, kadın istihdamı, bütçe dostu ürünler gibi temalar da öne çıktı.

Geleceğin Gıda Kategorisi Dondurulmuş Gıda

Kerevitaş CEO’su Mert Altınkılınç’ın sözlerinin aktarılmasıyla başlayan etkinlikte, Altınkılınç Kerevitaş olarak sürdürülebilir bir gelecek için Ar-Ge ve inovasyona yatırımlarını sürdürdüklerini ifade ederek şöyle söyledi: “Dondurulmuş gıdada ilk kez ‘En Sevilen Marka (LoveMark)’ seçilen SuperFresh için 2024 yılı inovasyon ve iletişimde ‘ilk’lere imza attığımız bir yıl oldu. İnovasyon odağında yaklaşık 50 yeni ürünü tüketicilerle buluşturduk. SuperFresh, son 3 yılda %50 tonaj büyümesi ve üç kat ciro artışının yanı sıra yıllık yaklaşık 8 milyon ile en yüksek hane erişimi ile liderliğini pekiştirirken kategorinin büyümesine katkı sağladı. Son üç yılda yaklaşık 25 milyar TL’lik bir pazara ve yüzde 85 penetrasyona ulaşan dondurulmuş gıda sektörü en hızlı büyüyen kategorilerden biri oldu. Tüketicilerin lezzet, kalite, uygun fiyat ve sürdürülebilirlik beklentilerini karşılayan Dondurulmuş Gıda ‘geleceğin gıda kategorisi’ olarak önümüzdeki dönemde de öne çıkmaya devam edecek” dedi.

Sağlıklı, Lezzetli ve Sürdürülebilir Dolaplar için Superfresh

Açılış konuşmasını yapan Kerevitaş CMO’su Gülizar Öcal Doğan, kampanyalarına “dolapta ne var?” sloganıyla yola çıktıklarını belirterek, şöyle söyledi: “’Dolapta ne var?’ sloganı, tüketicinin dolabında ne varsa bizim dolabımızda da o olduğunu ifade eden bir slogan. Slogandaki dolap, tüketicinin ve bizim dolabımızı teslim ettiği kadar, marketlerde rastladığınız kırmızı Superfresh dolabını da temsil ediyor.”

Konuşmasına tüketicinin pandemi sonrası değişen alışkanlıklarından bahsederek devam eden Gülizar Öcal Doğan, yaptıkları saha araştırmalarının sonucunda pandemi sonrası tüketicilerin gittikçe pratikliğe daha çok önem vermeye başladıklarını belirtti. Superfresh olarak pratikliğin yanı sıra ürün çeşitliliği, sağlık, lezzet ve sürdürülebilirlik gibi meseleleri de kampanyalarının göbeğine koyduklarını söyleyen Gülizar Öcal Doğan, kampanyalarını şöyle ifade etti: “Dolapta sağlık, lezzet, sürdürülebilirlik ve Superfresh var.”

Dondurulmuş Gıda ve Sürdürülebilirlik İlişkisi

CMO Gülizar Öcal Doğan’dan sonra sahneye çıkan şef, yazar ve TV programcısı Refika Birgül, Superfresh ile çalışmasının en büyük sebeplerinden birinin değerlerine uygun bir yer olduğunu belirterek, kampanyanın ilk ilkesi olan bereket bağlamında şöyle söyledi: “Toprağımıza sahip çıkmak çok önemli bir şey ve Superfresh gerek tarım süreçlerinde, gerek de sonraki süreçlerde toprağa ve bereketine çok önem veriyor. Ayrıca Superfresh’in ürünleri tarladan dondurucuya dört saatte ulaştırıldığı için tazeliğini de koruyor.”

Birgül, sürdürülebilirlik ve dondurulmuş gıda arasındaki ilişkinin öneminden bahsederek, şöyle söyledi: “Dondurarak ekstra bir enerji harcama ilk bakışta sürdürülebilirlik ilkesine ters düşüyor gibi görünüyor olabilir, ama öyle değil. İlk olarak, gıdayı tarladan topladıktan sonra fabrikaya gelmesi, yıkanması, dondurulması arasında geçen süre dört saat. Ve bu dört saat demek aslında beklemeden dolayı hiçbir çürüme, ziyan olmaması anlamına geliyor. İkincisi, bezelye örneğinden gidelim, biz bezelye topladığımızda kabuğunu da tarlada bırakıyoruz ve bu kabuklar en geç üç ay içinde gübreye dönüşüyor. Üçüncü konu, insanların marketten alıp evde çürüttükleri ürün oranı %52. Yani diyelim ki 100 kilo üretim yapıldı, bu 100 kilonun yarısı yolda, kalanın da yarısı evde ziyan oluyor. Dondurulmuş gıda bu israfı engelliyor. Ayrıca Superfresh sözleşmeli tarım uygulaması sayesinde çiftçileri de mutlu ediyor ve sürdürülebilirlikte en önemli şeylerden biri çiftçilerin mutluluğu. Burada karşılıklı bir destek söz konusu.”

Kampanyanın temellendiği bereket, kolaylık ve pratiklik, kadın emeği, keyif, lezzet ve inovasyon, hesaplı ve bütçe dostu değerlerinin tanıtıldığı etkinlik, çeşitli ikramlar ve hediyeler eşliğinde sona erdi.

Sosyal Medya'da Paylaşın