Muutto’nun kurucusu Umut Karakuş ile 2025’te gastronomi sektöründe nelerin öne çıkacağını konuştuk.
“Yaklaşık iki buçuk yıldır, dünya genelinde ciddi bir ekonomik kriz yaşanıyor. Yeme içme alanında belli daralmalar yaşanıyor. Zürih’teki ortağımız, yirmi beş yıldır restoran işletiyor ve bu yazın çok sakin geçtiğini söylüyor. Türkiye açısından bakıldığında, yeme içmenin gastroekonomiyle doğrudan ilişkili olduğunu düşünüyorum. Bir ülkenin ekonomik durumu veya insanların refah seviyesi yükseldiğinde, restoranlara gitmek daha kolay hale gelir. Ancak, eğer bir ülkede yeme içme lüks haline gelirse, bu durum farklı bir sorunu beraberinde getirir.
Yeni dönemde ekonomi belirleyici olacak. Yeme içmenin lüks hâle geldiği bir dünyada yeni trendlerin ortaya çıkması zor. Ancak, farklı mutfak kültürleri her zaman ön planda olabilir. İtalya, İspanya, Fransa, Peru, Meksika ve Tayland gibi ülkelerin gastronomideki etkilerini gözlemliyoruz. Türk mutfağının Avrupa’da güçlendiğini ve Türk kültürünü bilen genç şeflerin bu alanda öncülük yaptığını görüyorum. Önümüzdeki yıllarda, Türk mutfağının trend belirleyeceğini düşünüyorum.
Gastronomide sürdürülebilirliğin öne çıkmasının yanı sıra, gıda fiyatlarının artışı gibi sorunlar da var. Yeni dönemde tarım alanında ciddi atılımlar bekleniyor ki bu da gastronomiyi etkileyecek. Mutfaklar küçülüyor, ekipler azalıyor ve menüler daha etkili hale geliyor. Yeni dönemde hem lokalcilik hem de çok kültürlülük öne çıkacak.
Gelecek yıl hangi malzemelerin ön plana çıkacağına gelince, genel bir eğilim olarak et tüketiminin azalacağını düşünüyorum. Vegan ve vejetaryen seçenekler artacak. Ancak, belirli bir ürün öne çıkacak mı, bu belirsiz. Her şey her yerde yetişiyor ve bu durum yeni tarım uygulamalarını zorlaştırıyor. Pazarında yarı pişmiş ürünler artıyor ve bu trend Türkiye’de de görülmeye başladı. Özellikle vegan döner gibi ürünler dikkat çekiyor, ancak yapay etlerin geleceği konusunda karamsarım. Organik ve doğal ürünlerin tercih edilmesi gerektiğine inanıyorum.”
