Yeniköy’de şu sıralar Nikkei mutfağının en gü.lü temsilcilerinden biri olan İoki Nau’nun rüzgarları esiyor. Kapılarını yeni açan İoki Nau, Peru ve Japon mutfağının bir sentezi. İoki Corporate Executive Şefi İsmail Ağacık, İoki Nau’nun konsepti ve menüsüyle ilgili detayları anlattı.
Gastronomi dünyasının 30 yıldır içinde olan İoki Corporate Executive Şefi İsmail Ağacık, “Ev aşçılığından tutun, hiç bilmediğim ülkelerin şatodan dönme otellerinden, dünyayı gezen devasa gemilerin kamaralarından çok uluslu şirketlerin zincir restoranlarından, marka yaratmaya dayanan uzun bir yolculuk” diyerek yeme-içme alanındakini rotasını anlatıyor.
İstanbul’un Yeniköy semtinde açılan İoki Nau’nun vizyonu ve hedeflerinden bahseden Ağacık, öncelik olarak Nikkei mutfağını hiç deneyimlememiş konuklara menüyü en doğru şekilde sunmak istediklerini söylüyor ve ekliyor: “Büyük bir inanmışlıkla bu mutfağın bir felsefesi ve güçlü bir hikayesi olduğunu biliyoruz. Peru ve Japonya’nın mutfak geleneklerinin bir sentezi olan Nikkei mutfağı; kinoa, aji Amarillo biberi ve tropik balık gibi geleneksel Peru malzemelerini Japon hazırlama teknikleriyle birleştiriyoruz.” Nikkei mutfağının iki kültür arasında bir köprü oluşturduğunu sözlerine ekleyen İsmail Bey; Nikkei mutfağının yükselişinin Peru sınırlarıyla sınırlı kalmadığını, Türkiye’de de söz sahibi olacağı kanaatinde.
İoki Nau konsepti ve menüsü
“Çok ince detaylara takılmanın bir menü yaratmak için gerekli olduğunu düşünüyorum” diyen şef Ağacık, İoki Nau’nun menüsünü oluştururken nelere dikkat ettiklerini şöyle sıralıyor: “Yerel malzeme, kimseye benzemeyen özgün tatlar, göz alıcı bir dekor ve ambiyans eşliğinde bizimle tanışmak isteyen konuklarımıza bu mutfağı anlatmak istiyoruz. Birçok şeyi bir arada bulacakları yeni mekanımızda tüm yaratıcılığımızı gösterip değer katmak isteriz.”
Konseptin özelliğinin taze ürün özelinde olduğuna değinen Ağacık, “Özellikle balık kısmında, taze balıkları kullanmakta gayret ediyoruz” diyor ve bu konseptte kaburga ve bonfile olduğuna değiniyor.
İoki Corporate Executive Şefi İsmail Ağacık, kesinlikle denenmesi gereken spesiyalini anlatırken adeta o lezzetleri tek tek yaşıyor gibi, “Bize gelip Nigiri’deki o iyot kokusunu buram buram içlerine çekerek yemelisiniz öncelikle.” Her tabağın kendisi için özel olduğunu söyleyen Ağacık, İoki Nau’ya has, Peru dokunuşlu roll’lerin mutlaka denenmesi gerektiğinin altını çiziyor.
Dünyada Türk mutfağı
İtalya, Uzak Doğu gibi dünya mutfakları Türkiye’de birçok kesime hitap ediyor. Bu farklı kültürler her ne kadar coğrafyada baskın da olsa Türk mutfağının dünya gastronomisinde yeri hala muallak. İsmail Bey’e bu konuyu sorduğumuzda, “Bence Türk mutfağının hak etmediği yerde olmamasının sebebi, bizim yabancı mutfaklara olan ilgimiz ya da temelinde biz mutfağımızı öğrenemediğimiz için gelişmesini yapamıyoruz” diyor.
Cruise’larda çalıştığı dönem bir Amerikalı eğitmenin söylediği sözü paylaşan Ağacık, “Türkler, Anadolu’da eti ya da yemeği çok ağır ateşte pişirir. Ağır ateşte yavaş pişen yemeklerin sindirimi kolay olur, çok lezzetli olur ve yediğinizde keyif alırsınız.” Bunu duyduğumda müthiş heyecanlanmıştım. Bir Amerikalı bunu biliyorsa, bizim de biliyor olmamız lazım. Bir İtalyan mutfağını kendi mutfağımızdan önce öğreniyorsak, bu bizim eksikliğimiz. Bunun biraz eğitimle de alakalı olduğunu düşünüyorum” diyerek kendisini ifade ediyor.
Gelecek planları
Hem İoki hem de İoki Nau çatıları altında gelecek planlarını anlatan şef İsmail Ağacık, önceliklerinin Nikkei mutfağının bilinir olmasını sağlamak olduğunu söylüyor. Kullanılan ürünlerin büyük bir kısmının ithal olduğuna değinen Ağacık, “Yeme-içme sektöründeki yerel ürünlerin kullanılması, çiftçilerin desteklenmesi ve maliyetlerin minimuma düşürülmesi gelecek planlamasında yer alıyor. Bu mutfağın Türkiye’de çok iyi yapılacağını tescilleyip, yurt dışına bir Türk markası olarak açılmak istiyoruz” diyerek sözlerini noktalıyor.