Pınar Profesyonel Sohbetleri’nde bu ay pandemi sonrası EDT kanalındaki son gelişmeleri, Antalya turizmini, yeme-içme kortlarını, gıda güvenliğini, yeni dönüşümleri, menüleri, otellerdeki hijyen ve hazırlık süreçlerini masaya yatırdık. Rixos Premium Belek Antalya ev sahipliğinde, FoodinLife Genel Yayın Yönetmeni Gökmen Sözen’in moderatörlüğünde gerçekleşen sohbetin konukları arasında; Limak Lara Hotels Executive Chef’i Halil Gökmen de yer aldı.
Antalya, turizminde son gelişmeleri ele almak üzere Pınar Masabaşı Sohbetleri’nde bir araya geldiğimiz Limak Lara Deluxe Hotel & Resort Executive Chef’i Halil Gökmen, pandeminin olumsuz yönlerine rağmen sektörde birçok konuda farkındalık yarattığının altını çizdi.
Limak Lara Deluxe Hotel & Resort, kalite ve hizmet anlayışında Antalya’nın önde gelen konaklama tesislerinden biri oluyor. Bünyesinde bulundurduğu restoranları ve barlarıyla misafirlerine eşsiz bir tatil deneyimi sunduklarını dile getiren Halil Gökmen, ekonomik boyutu bir kenara bırakıldığında pandeminin otel sektörünü bir anlamda olumlu da etkilediğini dile getirerek, “Turizm sektörünün özellikle yiyecek kısmında kendine çeki düzen vermesi gerekiyordu. Pandemi bize bunu hatırlattı” diyor.
“Sağlıklı ve güvenli yemekler ön plana çıktı”
Gökmen, sektörde tartışma konusu yaratan açık büfelere değinerek, her şey dahil sisteminin bazı oteller tarafından suiistimal edildiği ucuz büfeler yapılmaya ve oldukça ucuz ürünler satın alınmaya başlandığının altını çiziyor. “Hem satış hem personel kısmında sektör çok geriye gitmişti” diyen başarılı şef, “Birkaç markanın dışında diğer oteller tamamen bir standart halinde açık büfe sunumları yapıyordu. Yemekler aynı zamanda gelen misafirin sağlığını tehdit eder nitelikte de olabiliyordu. Pandemi döneminden sonra bu durumun toparlanabileceğini düşünüyorum. Biz neler yapılabileceğiyle ilgili 200 maddelik bir çalışma hazırladık. Öte yandan pandemiyle beraber fazla tüketimden ziyade sağlıklı ve güvenli yemekler ön plana çıktı. Ve bizim sektör için de bu durum iyi oldu. Biz de menülerde daralmaya giderek az ve öz kaliteli yemeklere yer verdik. Yerel yemekleri ön plana çıkardık. Büfelerde; glüten free, vegan çeşitliliği olan menü köşeleri oluşturduk” açıklamalarında bulunuyor.
“Bundan sonra misafir tükettiği yemeğe daha çok dikkat edecek”
Pandemi öncesi rekabetin de getirdiği yarışla beraber kalitenin ve belli kuralların göz ardı edildiğini ve pandemi süreciyle beraber şeflerin ve otellerin kendilerine çeki düzen verdiklerini ifade eden Halil Gökmen son olarak şunları söylüyor: Pandemi süresince değişimler olması gerekiyor ve oluyor da. Bu değişimde güvenli ve sağlıklı yemek ön plana çıkıyor. Bundan sonra misafir tükettiği yemeğe daha çok dikkat edecek. Öte yandan otellerimiz büyük ve her şey dahil sisteminin devam etmesi gerekiyor. Yemeklerde ise dünya mutfaklarından vazgeçmemiz mümkün değil. Ama tabii yerel lezzetlerimizle ve ürünlerimizle büyük bir zenginliğe sahibiz. Dolayısıyla kültürümüzü iyi tanıtmamız için biz şeflere büyük görevler düşüyor. Tüm şefler kültür elçisidir. Bu bir zorunluluktur, yerli ürünler büfelere zenginlik katmalıdır ayrıca Kültür ve Turizm Bakanlığı otel ve restoranlarda dünyaca bilinen ürünlerin orijinal reçetelerle verilip verilmediğini denetlemeli.”