Zamansız Restoran Geleneğinin İstanbul’daki Seçkin Temsilcilerinden: Sunset Grill & Bar

Kendini sürekli geliştiren, yenileyen ve zamana karşı duran Sunset & Grill Bar, gastronominin sınırlarını zorluyor.

İstanbul Boğazı’nın en güzel lokasyonlarından birinde yer alan, 2023 Michelin Servis Ödülü de dahil olmak üzere birçok uluslararası ve yerel ödüle layık görülen ve 1994’ten itibaren hizmet veren Sunset & Grill Bar, şehrin “fine dining” geleneğinin en seçkin temsilcilerinden biri olmaya devam ediyor. Açıldığı ilk yıllarda misafirlerine Akdeniz ve Kaliforniya Mutfağı’nı birleştirerek sunduğu konseptine, daha sonra Japonya Mutfağını da dahil eden restoran bugün hâlâ İstanbul’un en iyi sushi adreslerinden biri.

Henüz 27 yaşındayken Sunset’i kuran Barış Tansever, ilk olarak yabancı misafirlerinin de arzusuyla Türk mutfağının farklı lezzetlerini yorumladı. Daha sonra Türkiye’de ilk kez Sushi Bar konseptini gurme lezzet severlere sundu. Özellikle ızgara steak konusunda iddiasını ortaya koyarak, yıllar içinde mutfağına kattığı yeniliklerle gündeme geldi. 1999’da Châine des Rôtisseurs üyesi olan ve hem eğlence hem de füzyon mutfağını bir araya getiren Sunset Grill & Bar, James Beard Vakfı tarafından Türk mutfağındaki leziz yemekleri hazırlaması için New York’a davet edilen tek Türk restoranı olma özelliğini de taşıyor. Mutfağını, bu yılın başında Michelin yıldızlı restoranların parlayan Executive Chef’i Yunan asıllı Marios Tsouris’e emanet etti.

Sunset Grill & Bar’ı kurduğu yıllarda İstanbul’da bulunan fine-dining restoranların daha ağır dekorlu, Fransız saraylarını andıran ağır bir ambiyansı olduğunu belirten Barış Tansever şunları ekledi: “Ben hem kendi zevkimden ve tecrübelerimden ilham alarak hem de Sunset’in boğaz manzarası ve eşsiz konumunu öne çıkarma amacıyla püfür püfür esen, taze ve zamansız dekorlu bir restoran yaratmak istedim ve bu hayalimi Sunset sayesinde gerçekleştirdim.”

30 yıllık bir kaliteyi ve geleneği korumanın arkasında yatan gücü şöyle açıklıyor: “Benim için başarı, nesilden nesle sürdürülebilir bir misafir kitlesiyle müesseseye sahip olmak ve en önemlisi çalışanlarını bir aile gibi hissettirmek. Başarıda iki ölçek var; müşteri ve çalışan. Benim başarı diye değerlendirdiğim en büyük kriter onların varlığı, güveni ve sadakatidir.”

Avrupa’nın en güzel şehirlerinden birinde hizmet veren hem kendini geliştiren ve yenileyen hem de zamana karşı duran bir mekân olarak Sunset’in tek rakibi yine kendisi. Barış Tansever işletmenin geleceğiyle ilgili şunları paylaşıyor:

“Sunset gibi tarihi ve marka değeri bu denli yüksek olan bir müessesenin geleceği mutlaka çok parlak. Fakat gelecekle ilgili konuşmak için bence gelecek nesillerle konuşmak ve onlardan fikir almak lazım. Bu yolda işimizi devam ettirecek ve daha büyük sahnelere taşıyacak olan kızım Maya’yla çalışmaktan ve onun fikirleriyle hareket etmekten mutluluk duyuyorum. Öyle bir markayız ki, önümüz çok açık ve lüks sektörde deneyebileceğimiz birçok alan var.

Mekân, dünyanın farklı yerlerinde birçok farklı mutfakla çalışan, gastronomi dünyasının büyük oyuncularından Yunan şef Marios Tsouris ile 2024 yılı başında anlaştı. Tansever ile birkaç yıl önce Mykonos’ta tanıştıklarını belirten Tsouris: “Türk mutfağı sadece zengin tarihiyle değil, zaman içinde geçirdiği evrimle de benim için büyük bir ilham ve ilgi kaynağı. Türklerin yemek pişirme tarzı, kullandıkları baharatlardan kaliteli malzemelere kadar beni büyüleyen bir özgünlük taşıyor.

Geleneksel restoranları ziyaret ederek ve otantik malzemelerle çalışarak bu mutfağı derinlemesine keşfetme fırsatına sahip olduğum için çok mutluyum. Bu deneyim, bilgimi genişletmemi sağladığı gibi Türk gastronomi kültürüne ve geleneğine olan saygımı da artırdı.”

Mutfakla tutkulu bir aşk yaşayan ve gastronominin sınırlarını keşfetmeyi seven şef, Sunset için hazırladığı menüyü şöyle ifade ediyor: “Kişisel damak zevkimin ve kimliğimin derin bir ifadesi olarak görüyorum. Yaratıcı sürecimi derinden şekillendiren Japon ve Fransız mutfak geleneklerinin uyumlu bir birleşimi. Japon mutfağının sadelik, lezzetlerin saflığı ve felsefesine olan vurgu, Fransız mutfağının ise olağanüstü tekniği ve detaylara gösterdiği özenle birleşiyor. Bu sentezin sonucu olarak konuklarımız için özellikle heyecan verici ve ilgi çekici bir menü ortaya çıkıyor. Gastronomi bilgimle uyumlu bir şekilde özel olarak hazırladığımız menüyü oluştururken, turistlere de Türk mutfağının otantik lezzetlerini tatma fırsatı sunuyoruz.”

Daha çok sıcaklık ve aşinalık hissi uyandıran konforlu yiyecekleri tercih eden usta şef, tek bir imza yemeği olmadığını belirtiyor. Ancak yerel üreticilerden temel üreticilerden temin edilen mükemmel kalitede bonfile biftekten yapılan carpaccioyu menüye eklemekten de oldukça mutluluk duyuyor. Trüf, lime ve mayonez ile yapılan sosla servis edilen bu yemek, güçlü tatlar ve zengin yağ içeriğinin bir kombinasyonu olarak misafirler tarafından oldukça beğeniliyor. İstanbul’un zamansız mekânları arasında ayrıcalıklı menüsüyle, Boğaz’daki konumuyla, kalitesi ve şıklığıyla 30 yıldır servis vermeye devam eden Sunset Grill & Bar, çevre, eğitim ve sanatla ilgili her türlü konuya da destek vermeye devam ediyor

Sosyal Medya'da Paylaşın