Yeme içme sektörünün yeni trendi: Ghost kitchen

Covid-19 pandemisiyle beraber çok konuşulan karanlık mutfak (dark kitchen) ya da sanal mutfak (virtual kitchen) diye de adlandırılan ghost kitchen konsepti için sektörün geleceği yorumları yapılıyor.

Gıda girişimcileri için emlak, alt yapı ve menü inovasyonu gibi masrafları en aza indirmeyi amaçlayan hayalet mutfaklarda, yemeğin pişirildiği bir alan var ancak servis edildiği bir alan yok. Onun yerine burada pişen yemekler ya başka bir restoran aracılığıyla ya da paket servis yoluyla tüketicilere ulaştırılıyor.

İşte ghost kitchen konseptini köşesine taşıyan Sevin Turan’ın o yazısı:

“Pandemi nedeniyle tüm dünyanın eve kapandığı bir dönemde bu trendin neden yükselişe geçtiğini anlamak zor değil. Ancak uzmanlar, bu yükselişin sadece pandemi dönemiyle sınırlı kalmayacağının da altını çiziyor. Örneğin ABD’de önümüzdeki 5 yıl içinde 300 tesiste hizmet veren hayalet restoranların satışının yüzde 25 artacağı öngörülüyor. Bu da yılda 300 milyon dolarlık bir satışa denk geliyor.

Hayalet mutfak konseptinin maliyetleri kısmanın yanı sıra bir de yeni marka çıkarmayı kolaylaştırma gibi bir avantajı var. Yine ABD’den örnek verirsek tek bir mutfaktan 10 farklı sanal markanın ürünlerinin çıktığı görülebiliyor. Hatta aynı şefin aynı ürünü farklı markaların menülerinde farklı isimlerle de yer alabiliyor. Tıpkı bir dijital pazar yerinde olduğu gibi…

Dünyada hızla yaygınlaşan bu model Türkiye’ye de girdi elbette. Örneğin bu içeriği yazarken yaptığım araştırma esnasında karşılaştığım bir marka 20 gün içinde kuryesiyle, mutfağıyla, üretim araçlarıyla, kasiyeriyle, sipariş yönetimiyle her şeyi hazır bir iş alanı vaadi sunuyor.

Sadece yemek yapacak kişileri ve malzemeleri gerektiren bu yapı, çekiciliği günden güne ardan gıda girişimciliğini daha da hızlandıracak gibi görünüyor. İyi bir restoran fikri ve lezzetli reçeteleri olanlar için ne güzel bir fırsat…”

Sosyal Medya'da Paylaşın