‘Constructing Albert’, tek kaygının yaratıcılık olduğu bir dünyada başrole geçen Albert Adrià’nın mükemmelliğin sınırlarını zorlamasını en lezzetli haliyle açığa çıkarıyor.
2017 yılında Laura Collado ve Jim Loomis yönetmenliğinde çekilen ‘Constructing Albert’, İspanya gastronomisinde Big Bang etkisi yaratan El Bulli’nin 2011’deki kapanışının ardından Albert Adrià’nın mükemmeliği aramasına odaklanıyor. “5 tür film yapan bir yönetmen gibi görüyorum” açıklamasıyla Albert Adrià’nın 2013’te büyük planlarını açıklamasıyla başlayan belgesel, El Bulli’de yakalanan yaratıcılık seviyesini bu planlar içerisinde yer alan restoranlara yansıtılmasını gözler önüne seriyor. Hayal gücü ve titiz bir hazırlık sürecinin hüküm sürdüğü bir mutfağın unutulmaz bir yemek deneyimini yaşatmasını açığa çıkaran belgesel, aynı zamanda bu yemeklerin nasıl sıfırdan ve yıpratıcı bir çalışmayla inşa edildiğini de gösteriyor.
Her bir restoranında üstesinden geldiği zorluklar ve yakaladığı mükemmellikle birlikte belgesel, Adrià’nın başyapıtı olan Enigma’nın açılışı ile son buluyor. Adrià, Enigma’yı açma yolunda yaşadığı pek çok zorluğa rağmen işine olan tutkusu öfkesini nadiren kaybetmesini sağlıyor. İşine duyduğu özen ve saygıyı bir şefe söylediği “Her şeyi deforme etme ve yok etme kapasitesine sahipsin” sözlerinde açıkça görmek mümkün. Kardeş rekabeti belgeselin alt metninde yer alsa da Albert Adrià’nın asıl ve tek kaygısı yaratmak olduğu açıkça görülüyor.
‘Constructing Albert’, efsanevi El Bulli’den sonra kendi yolunu izleyen ve kendi ismini inşa eden Albert Adrià’nın iç dünyasına izleyiciler için bir kapı aralıyor.