Vegan beslenme tarzı, son yıllarda daha çok hayatımıza girmiş durumda. 30 yılı aşkın bir süredir müşterileri için doğru ve güvenilir alışverişin adresi olma amacıyla çalışmalarına devam eden Metro Türkiye raflarında temel gıda maddelerinden hijyenik ürünlere, Türk mutfağının vazgeçilmezi olan ürünlerin vegan muadillerinden kahvaltılık seçeneklere kadar 300’e yakın ürün sunarak, vegan ve bitki bazlı beslenmeyi tercih edenlerin tüm ihtiyaçlarını uçtan uca karşılamayı amaçlıyor.,
Tüketiciler, gelecek nesillere daha iyi bir dünya bırakabilmek, doğal kaynakların aşırı tüketimini önlemek ve sürdürülebilir yarınlar için vegan beslenmeyi artık alternatif bir beslenme biçimi olarak ele alıyor. 2050 yılında dünya nüfusunun 10 milyara ulaşması beklentisi nedeniyle sürdürülebilir protein kaynakları, mevcut ihtiyacı karşılamak adına iyi bir alternatif haline geliyor. Bitki bazlı proteinlerin üretiminde, hayvansal proteinlerin üretimine oranla daha az kaynak kullanılması bitki bazlı beslenmeye eğilimi artırırken çevresel hassasiyetler ve hayvan refahını koruma sebebiyle vegan yaşam biçimini tercih edenlerin sayısı da giderek artıyor. Bu doğrultuda veganlığın insanlığa, doğaya ve hayvanlara olan faydaları göz önüne alınarak 1994 yılından bu yana her yıl 1 Kasım günü, Dünya Vegan Günü olarak kutlanıyor.
Metro Türkiye de 30 yılı aşkın bir süredir tüm faaliyetlerinin merkezine sürdürülebilirliği koyarak müşterileri için doğru ve güvenilir alışverişin adresi olma amacıyla çalışmalarını sürdürürken, vegan ve bitki bazlı beslenme trendinin artmasıyla birlikte tüketicilerin bu konudaki taleplerini göz önünde bulundurarak her yıl vegan ürün yelpazesini genişletiyor. Sürdürülebilirlik vizyonuna paralel olarak herkes için sağlıklı beslenme anlayışı çerçevesinde ürün çeşitliliği sunduklarını söyleyen Metro Türkiye CEO’su Sinem Türüng, “Bu kapsamda sağlıklı, organik, vejetaryen, katkısız, glütensiz beslenme alternatiflerine ek olarak vegan ve bitki bazlı beslenme şekilleri ile uyumlu ürün çeşitliliğimizi de sürekli artırıyoruz. Vegan ve bitki bazlı ürünlere raflarımızda yer verirken bu konuda müşterilerimizin ürün tercihlerini, sürdürülebilirlik alanındaki hedeflerimizi ve doğal kaynakların kullanım durumunu değerlendirerek yol alıyoruz. Tüketicileri bilgilendiren çalışmalar yapıyor, üreticilerimizi de desteklemeye büyük önem veriyoruz. Böylelikle gelecek nesillerin protein ihtiyacını güvence altına almayı ve bireyleri de sorumlu tüketime yönlendirmeyi amaçlıyoruz.” dedi.
Metro Türkiye Gıda Kategori Yönetimi Grup Müdürü Esra Özerkan ise Metro Türkiye’nin sektörde yaşanan gelişmeleri yakından takip etmenin de ötesine geçerek bu konuda öncü çalışmalara imza attığını belirterek şunları söyledi: “Müşterilerimizin alternatif beslenme modellerine yönelik tüm ihtiyaçlarını karşılamaya büyük önem veriyoruz. Bugün itibarıyla vegan ürünler için 90 tedarikçi ile iş birliğimiz bulunuyor. Metro Türkiye’nin raflarındaki vegan ürün yelpazesi içerisinde bitkisel bazlı hamburger ekmek, margarin, peynir, köfte, gurme fit bulgur, mayonez ve tablet çikolata gibi gıda ürünlerinden yumuşatıcı, yağ çözücü, şampuan, zeytinyağlı sıvı sabun gibi hijyenik ürünlere kadar 12 farklı kategoride 300’e yakın gıda ve gıda dışı ürün yer alıyor. Kendi markamız olan Metro Chef ile makarna, içli köfte ve dondurma gibi ürünlerin yanı sıra Rioba markamız altında organik smoothie ve organik çay ürünlerini de vegan olarak sunuyoruz. Vegan ürünlerdeki talep artışını kendi mağazalarımızda da gözlemliyoruz. Pandemiden önce 216 ton vegan ürün tedarik ederken bu rakam pandemiyle birlikte 503 tona yükseldi ki bu da neredeyse iki katlık bir artış anlamına geliyor. Değişen tüketici davranışları doğrultusunda sağlıklı beslenme yaşam tarzını benimseyenlerin tüm ihtiyaçlarınına uygun ürün alternatifi sunuyoruz. Amacımız, tüketicilerin değişen alışkanlıklarını takipte kalarak bu konuda sunduğumuz çeşitliliği artırmaya devam etmek. Bu hedefimize ulaşmak adına hayvansal gıdaların yerini alan %100 bitki bazlı ürün yelpazemizi genişletmeye de devam edeceğiz.”
Metro Türkiye Gastronometro Direktörü Maximilian J.W Thomae ise “Farklı kültür ve medeniyetlerin en güzel sentezlerinden birini sunan Türk Mutfağı, eşsiz bir zenginliğe sahip. Türkiye’nin bulunduğu coğrafi konum, sahip olduğu ürün çeşitliliği, tarihsel süreci, Türk mutfak kültüründeki bu çeşitliliği ve zenginliği oluşturan önemli etmenler arasında. Bunun yanı sıra alternatif beslenme şekillerinin artması ve kişilerin daha sağlıklı ve sürdürülebilir bir gelecek için bu beslenme türlerine yönelmesi ile bitki bazlı olmayan birçok ürün ve tarif de vegan tüketime uygun hale getiriliyor. ” dedi.
