Önümüzdeki dönem dijitalleşen şirketlerin devri olacak!

Dijitalleşmenin giderek önem kazandığı son dönemde daha çok iş yapış şekillerini buna göre düzenleyen şirketler ön plana çıkıyor. Pandemi döneminde de dijital dönüşüm noktasında yatırımlar yapan firmalar süreci daha kolay yönetebildiler. Öyle ki önümüzdeki dönemde de dijitalleşme şirketlerin olmazsa olmaz bir parçacı olacak.

Yapay zeka, makine öğrenmesi, nesnelerin interneti, büyük veri, blockchain, nano teknoloji, dijital dönüşüm kavramları her ne kadar önceden bilinse de yaşadığımız süreç, bu teknolojilerin daha hızlı şirketlerin gündemine gelmesini sağladı.

Ekonomist’ten Gözde Yeniova Saylak’ın haberine göre; bilişim sektörü ürün ve çözümlerinin salgına karşı kullanımı sayesinde önümüzdeki 5-10 yılda beklenen geleceğin çalışma modeline geçiş ortalama beş yıl hızlandı. Temel faaliyetlerin uzaktan sürdürülmesine olanak sağlayan teknolojiler, dijital ekonomiye geçişi de çok daha hızlı hale getirdi.

Bu dönemde dijital dönüşüm yatırımlarını önceden yapan ve süreçlerinde uygulayan şirketler, faaliyetlerini daha kolay adapte etme olanağı buldu. Bu yatırımları yapmayanlar ise ajandalarındaki dijitalleşme yatırımlarını öne çekti.

Dijitalleşme notu yükseldi

Peki bu sürece kadarki dönemden önce Türkiye’deki şirketlerin dijital dönüşüm karnesi nasıldı?

Dijital dönüşümün hızı ve tüm alanları kapsayan yaygınlığı, bu alanda bütünlüklü bir değerlendirmeyi gerektiriyor. TÜBİSAD bu amaçla, dijital dönüşümün bütün farklı boyutlarını dikkate alan ve hepsini bir araya getirerek tek bir rakamla özetlemeyi hedefleyen ‘Dijital Dönüşüm Endeksi’ çalışmasını gerçekleştirdi.

TÜBİSAD’ın ‘Türkiye’nin Dijitalleşme Endeksi Raporu’na göre Türkiye’nin dijitalleşme notu, 2019’da 5 üzerinden 2,94 iken 2020’de 3,06’ya yükseldi. Türkiye, endeksin tüm bileşenleri itibarıyla geçen yıla kıyasla bir iyileşme göstermiş olsa da uluslar arası kıyaslamada dijitalleşmede hala ‘ortalama’ kategorisinde yer alıyor. Ancak yapılacak yeni yatırımlar, endekste yukarı sıralara tırmanılmasını beraberinde getirebilir.

Sektör TL bazında büyüyor

TÜBİSAD’ın Bilgi ve İletişim Teknolojileri Sektörü 2019 yılı pazar verilerine göre bilişim sektörü, TL bazında bir önceki yıla oranla yüzde 14’lük büyüme ile 152,7 milyar TLlik hacme ulaştı. İstihdamını 143 bin kişiye çıkaran sektörün ihracatı da 6,5 milyar TL olarak gerçekleşti.

Sektör dolar bazında değerlendirildiğinde ise büyüklüğü bir önceki yıla kıyasla yüzde 3 oranında daralarak 26,8 milyar dolar olarak gerçekleşti. Toplam sektör büyüklüğünü oluşturan iki ana unsurdan birisi olan bilgi teknolojileri, TL bazında yüzde 22’lik büyüme ile 2019 yılında 56,1 milyar TL’ye, İletişim Teknolojileri ise yüzde 11’lik büyüme ile 96,6 milyar TL’ye ulaştı.

Rapora göre, şirket temsilcileri önümüzdeki beş yılda sektörün üzerinde etkili olacak teknolojik alanları bulut teknolojisi, yapay zeka, dijital dönüşüm, analitik/büyük veri, siber güvenlik, eski sistemlerin modernizasyonu, blockhain, gelişen teknolojiler olarak sıralıyor.

5 trilyon dolara yaklaşan küresel bilgi ve iletişim pazarında Türkiye için büyük fırsatlar olduğunu düşündüklerini ifade eden Deloitte Türkiye Ortağı Hakan Göl, “Özellikle istihdam ve katma değerin yüksek olduğu yazılım ve hizmet alanlarında insan kaynağımızı rekabetçi hale getirip, Amerika gibi büyük pazarlarda varlık gösterebiliriz” diyor.

Hakan Göl’e göre, uluslar arası pazarlara yönelirken unutulmaması gereken bir konu da sürdürülebilir bir ihracat başarısı için dinamik bir iç pazar olması gerektiği.

”Yatırımlar ertelenmemeli”

Günümüzün getirdiği olağanüstü çalışma koşulları açısından bakıldığında telekom sektörü uzaktan bağlanma ve bireysel kesime olan hakimiyeti ile gelişme potansiyeline sahip ama bilgi teknolojileri sektörünün yatırımların azalması ve hizmet ihtiyacının da yavaşlaması nedeni ile süreçten olumsuz etkilenebileceği ifade ediliyor.

Salgın ile birlikte hem kurumsal hem bireysel alanda yatırımların ve harcamaların ertelenmesinin sektörü olumsuz olarak etkilemeye devam ettiğine işaret eden TÜBİSAD Yönetim Kurulu Başkanı K. Erman Karaca, ”Bir an önce şirketlerin, KOBİ’lerin, kamunun dijitalleşme süreçlerini tamamlaması ve bu alana odaklanması önem kazanıyor.

Krizlerin de en büyük etkisi bilişim sektörüne oluyor çünkü bu olağanüstü durum hangi sektörleri temelden olumsuz etkilediyse, o sektöre hizmet veren yerli yazılım ve bilişim şirketlerini de aynı boyutta olumsuz etkiledi” diyor.

Teşviklerin artırılması bekleniyor

Sektör temsilcilerine göre, dijitalleşme ile birlikte bilişim; sağlık, finans, eğitim ve üretim gibi birçok sektörle etkileşimli ve birlikte çalışılması gereken bir sektör. Olumsuz etkilerin yaşanmaması adına tüm sektörlerde yükselen dijital dönüşüm farkındalığının yaygınlaştırılması gerekiyor.

Ayrıca yazılım ve bilişim sektörünün de Türkiye’nin olumsuz etkilenen diğer sektörlere uygulayacağı tüm desteklerden yararlandırılması yaşamsal önem taşıyor.

Öte yandan dijitale yatırım yapan kurumlara yönelik teşviklerin artırılması özellikle de dijitalleşmeyi destekleyecek bilgisayar, tablet gibi donanım alımlarında, yazılım ve altyapı hizmetlerde ÖTV ve KDV’lerin yüzde 8’e indirilmesinin kurumlara gerekli desteği sunmak için iyi bir fırsat olacağı düşünülüyor.

 

Sosyal Medya'da Paylaşın