Sekiz yıl önce iyi ve nitelikli kahveyi herkese ulaştırma mottosuyla yola çıkan MOC Coffee Roastery, bugün 3. Nesil kahveciliğin Türkiye’deki ilk ve en önemli temsilcilerinden. Hem yurtiçinde hem de yurtdışında mağazalarını arttırmaya devam edeceklerini söyleyen MOC’un Yönetim Kurulu Başkanı Özgür Düzgün ile sektörün dinamiklerini ve değişimini konuştuk.
Yetiştirilen kahvenin bardağa kadar olan macerasına ilgi duyan yeni nesil tüketiciler MOC markasının motivasyonunun en önemli kaynağı. Önceleri kahve içmek için yurtdışına seyahatler yapıldığını söyleyen Özgür Düzgün, MOC’un bu ihtiyaçtan doğduğunu belirtiyor. Dünyada kahve piyasasının giderek geliştiğinin ve tüketimin giderek arttığının altını çizen Düzgün, “İklim koşullarının kahve üretimini olumsuz etkilemesi sonucu rekoltelerin düşmesine rağmen tüketimin arttığını görüyoruz. Bu nedenle dünya kahvenin yerine ikame edilebilecek ürünleri arıyor. En son Finlandiya’dan aldığımız ‘laboratuarda üretilen kahve’ haberi bunun güzel bir örneği. Bu gidişle kahvenin ilerleyen dönemde çok daha maliyetli ve önemli bir ürün hâline geleceği kanaatindeyim” diyor.
Nitelikli kahve bir lüks
Üçüncü nesil kahvecilik revaçta olsa da gelenekselci bir kesim hâlâ var. Dolayısıyla insanların nitelikli kahveyi tecrübe etmesinde daha alacakları çok yol var. Her köşe başında kaliteli kahve mağazalarının yayılacağı güne kadar da granül kahve varolmayı sürdüreceğe benziyor. Ayrıca içinde olduğumuz ekonomik buhran da bu durumun sebeplerinden biri. Zira üçüncü nesil kahveciliğin daha maliyetli olması onu bir lüks hâline getiriyor. Tüm bu etkenler göz önüne alındığında Düzgün, pek çok parametrenin düzeldiği bir ortamda doğru ürünü deneyimleyen insanların granül seçeneklerinden kopabileceğini düşünüyor.
Kahvecilikte dijital dönüşüm
Dijital dünyadaki gelişmeler ile kahveciliğin de bir dönüşüm içine gireceği aşikâr. Cep telefonumuzdan mağazalardaki espresso makinelerine sıcaklık bilgisini de belirterek sipariş geçebileceğimiz ve ödemesini yapıp kahvemizi diyaloğa girmeden alabileceğimiz günler çok da uzak değil. Dijitalleşmenin perakende satışını çok yönlü etkileyebileceğini öngören Özgür Düzgün, yine de kahvecilikte baristanın önemi nedeni ile üçüncü nesil kahveciliğe sınırlı ölçüde etkisi olacağını düşünüyor.
Vazgeçilmez sosyalleşme noktaları
Pandemi ile birlikte sektör hiç olmadığı kadar durağan bir dönemde. Zira Düzgün’ün her yıl katılımcısı ve ziyaretçisi olduğu İstanbul ve Londra Kahve Festivalleri gibi diğer pek çok etkinlik bir süredir gerçekleştirilemiyor. Buna rağmen MOC, bu dönemde online satış kanallarındaki kahve satışlarında patlama yaşıyor. Yasaklarının kalkmasıyla da insanlar sosyalleştikleri ve kaliteli kahve içtikleri kafelere geri dönüyor.
“Yurtdışı mağazalarımızı arttırmanın peşindeyiz”
2021 yılının hedefi 30 mağaza olsa da pandemi döneminde var olan mağazaları ayakta tutmak daha önemli. Dolayısıyla MOC, büyüme hedeflerini iki yıl öteliyor. Bununla birlikte tat profili, mağazalarının konforu ve lokasyonu markanın sevilmesinin sebeplerinde birkaçı. Herkese doğru kahveyi öğretmek ve ulaştırmak amacıyla hem yurtiçinde hem de yurtdışında mağazalarını arttırmaya devam edeceklerinin altını çizen Özgür Düzgün, başka ülkelerdeki yatırımcılar ile master franchise görüşmeleri yaptıklarını belirtiyor.