Dünya gastronomi etkinlikleri içerisinde ilk 3 sırada yer alan ve her yıl gastronomi tutkunlarının heyecanla beklediği VII. Uluslararası Gastromasa Gastronomi Konferansı, 19-20 Kasım tarihlerinde Haliç Kongre Merkezi’nde gerçekleşti. Bu sene “Sürdürülebilirlik & Biyoçeşitlilik” teması çerçevesinde şekillenen konferans; gastronomi dünyasının ünlü isimlerini ve dünyaca ünlü şefleri ağırladı. 14 bin gastronomi tutkununun ilgiyle takip ettiği konferans, yeni bir rekora daha imza attı.
Resmi Sponsorların T.C. Kültür ve Turizm Bakanlığı ve Go Türkiye (TGA) olduğu etkinlikte, Ana Sponsor Metro Türkiye, Resmi Ulaşım Sponsoru Turkish Airlines ve Resmi Araç Sponsoru Wolkswagen ile Resmi Konaklama Sponsoru Accor, Profesyonel Mutfak Sponsoru Öztiryakiler, konuk ülke İtalya ve konuk şehir Bursa ve bir çok önemli destekçilerden bazılarıydı.
Türkiye ile dünya gastronomisi arasında köprü görevini sürdüren ve dünya gastronomisinin en önemli kongrelerinden olan VII. Uluslararası Gastromasa Gastronomi Konferansı, bu yıl yeni konseptleriyle “Sürdürülebilirlik & Biyoçeşitlilik” teması çerçevesinde gastronomi sektörünü yönlendirmeye devam etti. VII. Uluslararası Gastromasa Gastronomi Konferansı’nda Gastromasa; Gastromasa Pastry, Gastromasa Bar, Gastromasa Hospitality konseptleri ile sektöre yön veren dünyaca ünlü gastronomi profesyonelleri aynı çatı altında toplandı.
15. yılını geride bırakan Sözen Organizasyon imzasını taşıyan konferansın açılış konuşmasını gerçekleştiren Sözen Group CEO’su ve Gastromasa Yaratıcısı Gökmen Sözen: “Ne büyük gurur ki dünyanın en büyük üç gastronomi konferansından birisi Türkiye’de yapılıyor. Bu yıl, dünyaca ünlü 40 şefi ve pastry şefi, 7 sommelier ve miksolojisti, sürdürülebilirlik ve biyoçeşitlilik konusunda Türkiye’nin en önemli profesyonel konuşmacıları, yatırımcıları, şefleri, ve fikir önderlerini ağırladık. Gastromasa ekibi olarak, her yıl dünyanın birçok kıtasına gidiyor, dünyanın en önemli şeflerini ve profesyonellerini takip ediyoruz. Bu alanda özel birçok konuğumuzla daha iyi bir dünya için “Sürdürülebilirlik & Biyoçeşitlilik” temasına odaklandık. Biz iyi bir gelecek istiyoruz. Çünkü gelecekten ödünç alıyoruz ve geleceği yok ediyoruz. Bu nedenle bu yıl sadece şefleri ve restoranları değil; markaları da bu hareketin bir parçası olmaya davet ettik. Tüm sponsorlarımıza ve bu alanda çalışma yapan markalara gastronomi dünyası adına teşekkürlerimi sunuyorum” dedi.
“Hedefimiz Londra’da Gastromasa Gastronomi Konferansı’na imza atmak”
Konuşmasında Gastromasa Gastronomi Konferansı’nın global hedeflerinden söz eden Gökmen Sözen: “2 sene önce Londra’da ‘Sözen Global’ isimli şirketimizi açtık. Amacımız Gastromasa’yı global bir marka özelliğimizi geliştirerek yurtdışına taşımak ve Gastromasa’yı Londra gibi başka şehirlerde düzenlemek” dedi.
Dünyanın en önemli yıldız şefleri ve pasta şefleri İstanbul’daydı!
VII. Uluslararası Gastromasa Gastronomi Konferansı’nda ‘sürdürülebilirlik alanında çalışmalar yapan ve alanlarında etkili’ yıldız şefler ve pasta şefleri, gastronomi tutkunlarıyla bir araya geldi. Joan Roca, Elena Arzak, Rasmus Munk, Alex Atala, Dan Barber, Albert Adria, Andoni Luis Aduriz, Antonio Bachour, Virgilio Martinez, Ana Ros, Andrea Berton, Andrea Tortora, Benoit Charvet, Christian Le Squer, David Gil, Diego Guerrero, Fabrizio Nonis, Dinara Kasko, Franco Pepe, Gianluca Fusto, Hélène Pietrini, Ignacio Echapresto, Janice Wong, Jeremy Chan, Jorge Vallejo, Leonor Espinosa, Manoella Buffara, Mitsuharu Tsumura, Nadia Sammut, Nicolai Ellitsgaard, Norbert Niederkofler, Paco Torreblanca, Philippe Bernachon, Riccardo Camanini, Santiago Lastra, Selassie Atadika, Simon Rogan, Thomas Bühner ve Torres Brothers ilham veren gastronomi hikayelerini ve dünya gastronomisinin geleceğini izleyenlerle paylaştı.
Gianluca Fusto, Gastromasa ile ilgili düşüncelerini bizimle şöyle paylaştı: “Bu, Gastromasa’ya üçüncü gelişim. Gastromasa, profesyonel bir yönde, çok hızlı gelişti; aynı zamanda dünya vizyonunu da içine aldı. Gastromasa’nın ilk yılını hatırlıyorum. Bu yıl Gastromasa beni oldukça etkiledi. Fakat her şeyden önce Gökmen Sözen’in bir vizyonu var. Yaptığı işi seviyor ve bu işe inanıyor. Bunu, Türkiye’nin büyümesi için yapıyor.”
Antonio Bachour ise şöyle konuştu: “Gastromasa, dünyanın en önemli gastronomi etkinliklerinden biri. Her yıl daha da ünleniyor. Şefler ve sektör üyeleri bu etkinlikte yer almak istiyor; oldukça popüler bir etkinlik. Şefler arasında da nüfuzlu bir konferans.”
Andoni Luis Aduriz ise, “Gastromasa bir konuyla ilgili konferans düzenlediğinde her zaman önemli şeyler oluyor. Dünyanın birçok yerinden farklı vizyonlara ve farklı iş modellerine sahip insanlarla tanışmak için bir fırsat. Konferansın konusu olan sürdürülebilirlik gibi genel, tekrar eden ve konuşulması gereken konular hakkında farklı görüşler dinlemek her zaman ilgi çekici…”
Gastromasa Hospitality Konferansı’nda turizm ve ağırlama sektöründe etkin kişiler yer aldı
Turizm & Gastronomi sektörünün önemli yatırımcılarını ve profesyonellerini bir araya getirdiğimiz Gastromasa Hospitality Konferansı’nda; turizm, otel ve restoran yatırımcıları sürdürülebilir ağırlama sektörünün gelişimini konuştular.
Gastromasa Bar Konferansı’nda dünyanın önemli sommelierleri ve miksolojistleri yer aldı
Gastromasa Bar; Søren Ørbek Ledet, Carlos Echapresto, Giorgio Bargiani, Hardeep Rehal, Juli Rodrigues, Laura Hernández Espinosa, Maria Jose Huertas gibi dünyaca ünlü sommelierlere ve miksolojistlere de kapılarını açtı.
Hardeep Rehal, bizlere kendi bakış açısıyla Gastromasa’dan bahsetti: “Bu, Gastromasa’da ilk yılım. Etkileyici… Bana göre bu kadar büyük ismin aynı zamanda, aynı mekânda bir araya getirilebilmesi harika. Bunun bir parçası olmak, bildiklerimi paylaşabilmek benim için onur verici.”
Konferansın açılışında ve “Bir Tabak Yarını Değiştirebilir mi?’’ oturumunda konuşan Metro Türkiye CEO’su Sinem Türüng, “Metro Türkiye olarak Uluslararası Gastromasa Gastronomi Konferansı’na ilk yılından bu yana ana sponsor olarak destek veriyoruz. Aradan geçen 7 yıllık süre zarfında bu konferansın gastronomiye yön veren fikir önderlerini buluşturan en önemli etkinliklerden birine dönüşmesine destek vermiş olmak bizlere büyük bir mutluluk veriyor. Bu yıl, ‘Yeni Bir Dünya için Sürdürülebilirlik ve Biyoçeşitlilik’ temasıyla düzenlenen konferans, bizim sürdürülebilirlik yaklaşımımızla birebir örtüşüyor. Metro Türkiye olarak tam 32 yıldır Türkiye’de yeme içme sektörünün dönüşümüne ve gelişimine odaklanırken, aslında sektörün sürdürülebilirlik dönüşümüne de destek oluyoruz. Sürdürülebilirlik yolculuğumuzda rotamızı belirleyen en önemli soru: Bir Tabak Yarını Değiştirebilir mi? Değiştirir; çünkü gastronomi sektörü, çevresel ve ekolojik koşullar ile sanıldığından çok daha fazla bağlantıda. Hazırlanan her bir tabakta yerel ve coğrafi işaretli ürünlerin, mevsiminde taze malzemelerin kullanılması, tabaklarda doğru koşullarda avlanmış balıklara yer verilmesi, atıksız mutfak anlayışının benimsenmesi daha sürdürülebilir bir gelecek yaratmaya katkı sağlıyor. Bizim amacımızsa başta yeme-içme sektörü olmak üzere tüm mutfaklarda ‘tabaklara’ sürdürülebilirlik eklemek. Bu amacımız doğrultusunda çalışmalarımızı sürdürmeye devam edeceğiz” diye konuştu.
