Balparmak, yeni markası Apitera’yı tanıttı

41 yıldır “dünyaya fayda sağlamak amacıyla arı varlığını koruma, arıcılığın sürdürülebilirliğini destekleme ve arı ürünlerini sağlıklı yaşamın vazgeçilmez unsuru haline getirme” misyonuyla faaliyet gösteren Balparmak, bu sabah Feriye’de düzenlenen basın toplantısı ile arı ürünleri ve bitkisel karışımlı takviye edici yeni gıda markası Apitera’yı tanıttı. Toplantı, Balparmak Yönetim Kurulu Başkanı Özen Altıparmak ve Balparmak Genel Müdürü Onur Özyurt ev sahipliğinde gerçekleşti. Konuşmacılar arasında Yeditepe Üniversitesi Eczacılık Fakültesi Farmakognozi ve Fitoterapi Ana Bilim Dalı Başkanı Erdem Yeşilada ve Uzman Diyetisyen Selahattin Dönmez vardı.

Balparmak Genel Müdürü Onur Özyurt, “Beni çok heyecanlandıran bir projeyle ilgili konuşacağız bugün. Apitera, yeni uzman arı ürünleri ve fonksiyonel gıda markamız. Neredeyse iki yıldır, pandemiyle birlikte hepimiz içeri döndük. Hayatta en önemli başarı sağlıklı ve uzun yaşamak ve iki yılda bunun önemini öğrendik. Bu kaliteli ve sağlıklı yaşamı nasıl temin edebiliriz diye düşündük. Balparmak olarak bizim işimiz doğayla iç içe. Doğadan arı ürünlerini sofralara getirmeyi misyon edinmiş bir markayız. Apitera da dengeli yaşamı desteklemeye çalışan ve bunu en doğal biçimiyle yapmayı amaçlayan ürünlerdir.”

Balparmak Yönetim Kurulu Başkanı Özen Altıparmak, “41. yılı geride bıraktık. Ana misyonumuz arı varlığını korumak. Arıcılık mesleğini sürdürmek ve arı ürünlerini sunmak. Dünyaya faydalı olmaya çalışıyoruz. Kendimizi iyilik elçisi olarak görüyoruz. Muğla’da arıcılık akademisi kurduk ve arıcılık mesleğinin sürdürülebilmesi için çalışmalar yapıyoruz. Gençlere eğitim veriyoruz. 200’ün üzerinde arıcı yetiştirdik ve işe yerleşmelerini sağladık. Arı aslında çok ilginç bir varlık. Küçük kanatlarıyla dünyayı taşıyor. Arılar hakkında her gün öğrenecek bir şeyler var. Tüketim yaparken de bilinçli olmamız gerek. Arılar olmazsa yaşam da olmaz. Tarımsal üretim artışını da aslında arılara borçluyuz. Arıları diğer canlılardan farklı ve onları dünyanın en önemli canlısı olarak görmeliyiz. Öte yandan arıcılık mesleği de çok önemli. Biz bu konuya verdiğimiz önemden dolayı priospot uygulamasını kullanıyoruz. Balı almadan, raftayken analiz raporuna erişebiliyorsunuz ve hangi çiçekten geldiğini öğrenebiliyorsunuz. Çok kullanışlı bir uygulama. Biz sadece bal yapmıyoruz, bilimsel çalışmalar da yapıyoruz. Araştırma yönümüz de var. Bilimsel araştırmalara sonucu apiterapi yani arı ürünleriyle tedavi ile biz yeni Apitera markasını ve arı ürünlerini çıkarmak için çalışıyoruz.”

Yeditepe Üniversitesi Eczacılık Fakültesi Farmakognozi ve Fitoterapi Ana Bilim Dalı Başkanı Erdem Yeşilada, “Apiterapi ve fitoterapi son yıllarda önemli hale geldi. Apiterapi insanlık tarihi kadar eski. Mısırlılar döneminde dahi karşımıza çıkıyor. Ve Hipokrat gibi tıbbın babasının kayıtlarında bile balın faydalarından bahsediliyor. Son yıllarda artık bilimsel bir alan olarak ortaya çıktı. Balın yüzde 83, propolisin yüzde 88, arı poleninin ise yüzde 84’ü bilimsel çalışmalara bütünleşmiş. Geçtiğimiz mayıs ayında ilk apiterapi konferansı düzenlendi ülkemizde. Diğer yandan fitoterapiye bakıyoruz. Çalışmalara başladığımızda orada da bilimsel araştırmaların yüzde 89’unun son yıllarda yoğunlaştığı görülüyor. Bütün bunların sonucunda insanlar bu doğa ürünleri kullanarak kendi sağlıklı yaşamlarını geliştirilebiliyorlar. Günümüzde popüler hale geldi ama Hipokrat’ın dönemindeki doğa yok artık. Bir yığın toksin var dünyada. Yani bunları kullanırken de belirli kriterleri kontrol etmek gerekiyor. Bal ve arı ürünleri gerçekliği en zor anlaşılan ürünlerden. Kolaylıkla glikoz şurubu gibi malzemelerle karıştırılabiliyor. Çok iyi kontrol edilmesi gerekiyor. Daha önce pek bilinmeyen propolis isimli ürün son yıllarda baş tacı haline geldi. Dünyada 4 farklı tip propolis bulduk. Kullanılan propolisin etkili olması içinse karakavak olması gerekir.”

Uzman Diyetisyen Selahattin Dönmez, “Türkiye’de en önemli sorunlardan bir tanesi, bu ürünleri, nasıl kullanacağız. Bir arı poleni dediğimizde besinlerle mi kullanılacak bunun bilinmesi gerekir. Gördüğüm kadarıyla toplumda bununla ilgili bilgi yok. Arı ürünlerinin kendi içerilerindeki özelliklerinden dolayı sağlık için oldukça önemli. Arı ürünlerinin her bir milimi bile insan sağlığı için çok önemli. Apiterapi ürünlerinde bugün gördüğümüz en kaliteli yüksek düzeyde hazırlanan “zen’i” görüyoruz. Uzun zamanında apiterapi ürünlerini öneriyorum. Nasıl olduğu gibi niçin kullanacağımızda önemli. Her bir besin bileşilenin içersindeki etkin madde vücut için faydalı. Mesela propolis o kadar olağanüstüdür ki, siz sadece tüketerek değil gargara ile bile faydasını görebilirisiniz. Baktığınızda apiterapi zen’deki ürünler bağışıklık sistemini destekleme açısından önemli. Apiterapi ürünlerini Türkiye’de Gıda Konseyi 4 yaş üzerine kullanımına onay vermiş. 4 yaşın altında kullananlar da var literatürde. 4-10 yaş arası çocuklarda 1 şase, erişkinler de ise günde 2-3 şaseye kadar kullanılabilir. Sabah akşam, aç ya da tok fark etmez. Bunun dışında Apitera Up’ın içerisinde daha enerjik olmak, sinir sistemi uyarıcı ve bağışıklığı desteklendirici müthiş bileşenler var. Tüm bu bileşenler bir araya geldiğinde enerjik olabileceğiniz etkiler mevcut. Apitera Up’ı da Plus’ı da günde 2 şase olarak yetişkinlerin kullanmasını tavsiye derim. Apitera Mind’daki formülasyon bilişsel güçlenmeyi destekliyor. Apitera Mind’ın hapı var ve çok müthiş bir ürün. Ürünleri seçerken çok dikkatli olmanızı ve sorgulamanızı tavsiye ediyorum. Proplis kullanırken dikkat edilmeli ve eczaneden alırken alkolsüz olmasına dikkat edilmeli. Apitera ürünlerin en az 2 ay kullanılması gerekiyor ve düzenli olarak kullanılmalı.”

Sosyal Medya'da Paylaşın