Seraf Restaurant, geleneksel Türk mutfağının modern bir yorumu olarak öne çıkıyor. Şef Sinem Özler’in önderliğinde hazırlanan yemekler, yerel ve mevsimsel malzemelerle özenle hazırlanıyor. Özler ile mutfak felsefesi ve geleneksel tariflerin arka planı üzerine konuştuk.
Yemek yaparken doğru malzeme seçiminin ve bunları ustalıkla kullanmanın önemini vurgulayan Özler, başarının mevsiminde ve kaliteli ürünlerden geçtiğini söylüyor. Sözlerine şu ifadelerle devam ediyor: “Yemeğin lezzetini ve tazeliğini korumak için malzemeleri özenle seçer, doğru pişirme yöntemleriyle en iyi sonucu elde etmeye çalışırım. Benim için önemli olan, doğanın sunduğu lezzetleri en doğal haliyle sofraya taşımaktır.” Seraf, geleneksel yemek kültürünü modern bir bakış açısıyla yeniden yorumlamayı hedefliyor. Özler, “ait olduğu coğrafyada saklı kalmış geleneksel tarifleri keşfederek günümüze taşımak” prensibiyle yola çıktıklarını belirtiyor.
Geleneksel Tariflerin Arka Planı
Seraf’ın menüsündeki geleneksel Anadolu yemekleri, kökeni ve kültürel mirasıyla birlikte sunuluyor. “O yemeğin geçmişini, hangi bölgeye ait olduğunu ve nasıl evrildiğini göz önünde bulunduruyoruz.” diyor Özler. Bu süreçte, yemeğin arkasındaki tarihî ve kültürel değerleri gün yüzüne çıkarmayı amaçlıyorlar. “Özenle seçilmiş malzemelerle, yemeğin orijinal tarifine sadık kalarak, çağdaş damak zevkine hitap edecek bir sunum yapmayı hedefliyoruz.” ifadesi, Seraf’ın mutfak anlayışının özünü yansıtıyor.
“Bu süreçte, yemeğin taşıdığı anlamı, bize miras kalan hikâyeyi ve onun günümüzdeki yerini düşünerek bir bütün oluşturuyoruz.” diyen Özler, misafirlerine zengin bir kültürel deneyim sunmayı amaçladıklarını şu sözlerle anlatıyor:
“Bazı yemekleri Anadolu’ya yaptığımız ziyaretler sayesinde yerinde nasıl yapıldığını öğrenerek hareket ediyoruz. Yemeklerimizde çıkış noktasından kopmayan bir gerçeklik yakalayıp bunu da Seraf’a getirmiş oluyoruz.”
Seraf’ın Sürdürülebilirlik Karnesi
Sürdürülebilirlik, Seraf’ın gastronomik felsefesinin temel taşlarından birini oluşturuyor. Sürdürülebilir malzeme kullanımının önemi üzerine düşüncelerini dile getiren Özler, “Sürdürülebilirlik paylaşan Sinem yaklaşımım, yerel ve mevsiminde yetişen malzemeleri tercih etmek, çevresel etkileri minimize eden üretim süreçlerini desteklemek.” diyor. Anadolu geleneğinin özünde israfın olmadığını vurgulayan bu yaklaşım hem geleneksel tariflerin korunmasına hem de sürdürülebilir bir gelecek için katkı sağlamaya yönelik bir adım olarak öne çıkıyor.
Şef, aynı enerji ve tutkuyla yemek yapmaya devam etmek istediğini ifade ediyor. Anadolu gibi geniş bir coğrafyada, pek çok kültüre ev sahipliği yapmış bir bölgede olmanın avantajıyla, daha fazla bilgi ve yönteme ulaşarak bu tarifleri geliştirmeyi amaçladığını belirtiyor. Dünyada da yerel malzeme ve yerelliğin giderek daha fazla önem kazandığını vurguluyor.