Ağır kayıp tehlikesi ile karşı karşıya kalan yeme içme sektörü 5 milyar TL ile ayağa kalkar!

Toplam 2 milyon kişiye doğrudan istihdam sağlayan ve koronavirüs salgını nedeniyle ikinci kez genelge ile faaliyetleri sınırlandırılan yeme içme sektörü, ağır kayıp tehlikesi ile karşı karşıya.

Sadece paket servis olarak hizmet veren restoran ve lokantalar, normal dönemdeki cirolarının sadece yüzde 3’ünü kazanabildiklerini açıklarken, istihdam kayıpları da başlamış durumda. İkinci karantina dönemine yedek akçeleri de bitirerek giren sektörde, yeni destek mekanizmalarının devreye alınmaması halinde işletmelerin 3’te 1’inin ikinci dalgadan çıkamayabileceği belirtiliyor.

Sözcü’den Sayime Başçı’nın haberine göre; yeme içme sektöründe çıkış için en büyük talep ise düşük faizli Kredi Garanti Fonu (KGF) aracılığı her şirkete cirosunun yüzde 20’si kadar bir kredi kanalının açılması oldu. Sektöre verilecek tek haneli faizli kredi için devlete düşen maliyetin 5 milyar TL olacağını kaydeden sektör temsilcileri, 5 yıl vadeli kredilerle yeniden ayağa kalkabileceklerinin mesajını verdi.

Hafta başında kabine toplantısından çıkan ve bazı sektörler ile esnafa tanınan hibe kira yardımlarının tüm yeme içme sektörünü kapsamadığına işaret eden sektör oyuncuları yeni desteklere ihtiyaç duyulduğuna dikkat çekti. Sektörün doğrudan 2 milyonluk  bir istihdama sahip olduğunu ve bunun büyük bir kısmının zincir ve büyük ölçekli restoranlarda istihdam edildiğini kaydeden Turizm Restoran Yatırımcıları ve Gastronomi İşletmeleri Derneği Başkanı Kaya Demirer, sektörde yaklaşık 2300 işletmenin olduğunu ve paket servisin cironun en fazla yüzde 3’ü kadar kazandırabildiğini dile getirdi.

Ortalama 5 milyon TL cirosu olan bir işletmenin 50 kişilik istihdam yarattığını anlatan Demirer, bekledikleri çözüme dair şu açıklamayı yaptı: “135 milyar TL’lik bir sektörüz. Herkesin cirosunun yüzde 20’sine kadar bir kredi kanalı açılsa 27 milyar TL’lik bir kredi desteği oluşur. En fazla yüzde 7.5-8 faiz oranı ve KGF aracılığı ile verilecek, 2 yıl geri ödemesiz 5 yıl vadeli bir kredi ile sektör ayağa kalkar. Devlet burada reel faizin yüzde 10’unu sübvanse ederse 5 milyar TL’lik bir maliyeti oluşur. Bir anda bütün yeme içme sektörünün hasılatının yüzde 20’si kadar musluk açarak bu sektör de ayağa kalkar.”

Sosyal Medya'da Paylaşın