Her yıl dünyaca ünlü şefleri, gastronominin fikir önderlerini ve yaratıcı pasta şeflerini Türkiye’de ağırlayan Uluslararası Gastromasa Gastronomi Konferansı, iki yıllık bir aranın ardından 6. kez dünya gastronomisini İstanbul’da buluşturdu. Haliç Kongre Merkezi’nde gerçekleşen konferans öncesinde birkaç günlük İstanbul turuna çıkan konuk şefler, şehrin en özel lezzet noktalarını gezerek Türk kültürü ve mutfağını yakından tanıma fırsatı buldular.
Dünyanın birçok farklı noktasında İstanbul’a gelen başarılı şefleri karşılama yemeği Alaf Kuruçeşme’de gerçekleşti. Şef Murat Deniz Temel, birbirinden lezzetli tabaklarla konuk şeflerimizi hem şaşırttı hem de Türk kültürünün binlerce yıllık tarihinin izlerini menüsünde yansıttı.
İstanbul turunun açılışı ise, kültürlerin buluştuğu en özel mekanda, Ayasofya Camii’nde yapıldı. Farklı dinlerin izlerini taşıyan bu şaheseri görmek tüm konuklar için ilham vericiydi. Sonrasında ise, Matbah Restoran’a giden dünyaca ünlü şefler, burada geleneksel sahlep tadımı yaparak bu özel lezzetle ilk kez tanıştılar. Ardından tarihi sokaklardan geçerek İstanbul gastronomisinin en eski noktalarından biri olan Mısır Çarşısı’na gidildi. Rengarenk tezgahların arasında dolaşan konuklar, farklı baharatlar ve ürünleri test ettiler, bol bol alışveriş yaptılar.
İstanbul turunda ilk gün öğle yemeğinin adresi ise, Zennup 1844 oldu. Anadolu’yu karış karış gezen ve yazdığı onlarca kitapla kadim lezzetlerin izini süren şef Ömür Akkor, birbirinden lezzetli tabaklarıyla kendine hayran bıraktı. Akşam ise, tüm konukların buluştuğu harika bir gala yemeği Halat by Divan ev sahipliğinde gerçekleşti. Uzun bir sofranın etrafında buluşan davetliler, harika bir ambiyans ve menünün tadını çıkardılar.
İkinci gün, İstanbul turuna devam eden konuklar, Karaköy Güllüoğlu Genel Müdürü Murat Güllü tarafından gerçekleştirilen baklava atölyesine katıldı. Yıllarını bu mesleğe adayan ustaların hünerlerini izleyerek bir kez daha bu emeğe hayran kalan şefler ardından bu keyifli deneyimi Arzum Okka ile hazırlanan Türk kahveleriyle taçlandırdılar. İkinci günün öğle yemeği için ise, rota Turk Fatih Tutak’tı. Şef Fatih Tutak konuklara geleneksel lezzetleri kendine has yorumuyla hazırladığı özel bir menü sundu. Öğle yemeğinin ardından bir botla İstanbul Boğaz’ını seyreden konuklar, Gastronometro’da gerçekleşen özel bir partiye katıldılar. Birçok farklı lezzetin yer aldığı tadım odalarında Türk mutfağının özel lezzetlerini deneyimleme fırsatı bulan başarılı şefler, canlı müzikle keyifli bir akşam geçirdiler.
Binlerce ziyaretçi Haliç Kongre Merkezi’ni doldurdu
Pazar günü ise, büyük gün geldi çattı ve 6. Uluslararası Gastromasa Gastronomi Konferansı, Haliç Kongre Merkezi’nde binlerce kişinin katılımıyla gerçekleşti. ABD, İspanya, San Sebastian ve Almanya’dan Mugaritz Restaurant, Bachour Bakery, DiverXO, Restaurant La Vie Osnabrück, Disfrutar Restaurant gibi ünlü restoranların ödüllü şefleri Dabız Munoz, Antonio Bachour, Oriol Castro, Vladimir Mukhin, Andoni Luis Aduriz, Diego Guerrero, Atsushi Tanaka, Helene Pietrini, Ricard Camarena, Thomas Bühner, Fabrizio Fiorani, Kevin Lacote, Yoji Tokuyoshi, Igor Grishechkin, Syrco Bakker, Joao Rodrigues, Jonathan Bernsten, Paolo Casagrande, Juanjo Lopez, Thibault Sombardier ve Rodolfo Guzman, gastronomi tutkunlarına unutulmaz bir deneyim yaşattı.
6. Uluslararası Gastromasa Gastronomi Konferansı açılışına; Kültür ve Turizm Bakan Yardımcısı Özgül Özkan Yavuz, Gaziantep Büyükşehir Belediye Başkanı Fatma Şahin, Gastromasa Genel Müdürü Gökmen Sözen, Türk Mutfağı Araştırmacısı Vedat Başaran, Accor Grubu Türkiye Operasyonlardan Sorumlu Başkan Yardımcısı ve Swissotel the Bosphorus İstanbul Genel Müdürü Uğur Talayhan, Metro Toptancı Market CEO Sinem Türüng ve THY Yönetim Kurulu Başkanı İlker Aycı katıldı.
Kültür ve Turizm Bakan Yardımcısı Özgül Özkan Yavuz açılış konuşmasında; “Günümüz dünyasında yaratıcılık ve tasarım kavramlarının hayatımızda kapladığı yeri düşündüğümüzde gerçekten doğru bir seçim olduğunu belirtmem gerekiyor. Tercih edilen tabaktan tabağın içinde sunulan yemeğe, yemeğin servis ediliş şekline, sofra düzeni ve yemek yenen mekânın dekorasyonundan mönüye kadar tasarım, gastronominin de her aşamasında var. Lezzet önemli ama o lezzeti deneyimlemeye ikna etmek için görselliğin kullanılması gerekiyor. Onun için özellikle sektöre insan kaynağı yetiştiren yükseköğretim veya diğer eğitim kurumlarının isimleri bile artık “tasarımın” önemine gönderme yapacak şekilde Gastronomi ve Mutfak Sanatları olarak kullanılıyor. Gastronomi kültürümüzün en önemli bileşenlerinden birisi ve bir “sanat”. Bu noktada zengin Türk mutfağının görsel şölene döndüğü sofralara özel bir atıfta bulunmak isterim. Bu etkinliğin konuk şehri, UNESCO Yaratıcı Şehirler Ağının ülkemizdeki temsilcilerinden Gaziantep’imizin mutfağı, yemekleri ve sunum şekli ile özellikle öne çıkıyor. Misafir şeflerimizin ilgisini çekeceğine inanıyorum. Ve yine Hatay ve Afyonkarahisar’ın mutfakları. Bu üç şehrimizin mutfakları sadece lezzetleri ile değil aynı zamanda görsellikleriyle de her zaman dikkat çekiyorlar. Yemek asla sadece yemek değildir… Yemek artık çok daha derin anlamlar içeriyor. Bir yemeği veya şef tabağını günümüz şartlarında internet veya sosyal medya üzerinden gören bir insan o deneyimi yaşamak adına binlerce kilometre yol kat etmeyi göze alabiliyor. İşlerin farklı boyutlara evrildiğini artık hepimiz görüyoruz. Artık tüm şefler deyim yerindeyse birer gastrodiplomat” dedi.
Gaziantep Büyükşehir Belediye Başkanı Fatma Şahin ise; “Konuk şehir olarak Gastromasa’da bulunmaktan dolayı çok mutluyuz. Gaziantep, binlerce yıllık kadim bir geçmişe sahip olmasının verdiği zenginlikle dünyanın en önemli gastronomi şehirlerinden biri. Bu alandaki birikimimiz ile dünyaca ünlü şeflerin vizyonu bir araya geldiğinde bu zenginlik daha da artıyor ve geçmiş ile bugün tek bir noktada buluşuyor. Biliyorsunuz Gaziantep şehrimiz 2014 yılında, UNESCO’nun ‘Yaratıcı Şehirler Ağına’ katıldı. Bu ağa gastronomi alanında giren Türkiye’nin ilk şehri oldu. Anadolu mutfağının bir dayanışma, bir birlik, bir kardeşlik, bir bereket, bir hoş görü, kucaklama olduğunu biliyoruz. Bu sebeple bugün burada olmak bizim için çok önemli. Bir ülkenin köklerini, karakterini, yaşam stilini yansıtan en güzel detay bence gastronomi. Dünya barışını ve hoşgörüyü sağlamak birbirimizi tanımak ve anlamaktan geçiyor. Bunun için de aynı sofranın etrafında buluşmaktan daha güzel bir yol olamaz. Değerli şeflerimizin özel sunumlarını heyecanla bekliyoruz. Bu özel etkinliği destekleyen herkese çok teşekkür ediyorum” dedi.
Gastromasa’yı gelecek dönemde başka ülkelerde gerçekleştirmek için çalışmalara başladıklarını belirten Gastromasa Genel Müdürü Gökmen Sözen; “Dünya gastronomisinin en önemli isimlerini Türkiye’de ağırlamak bizler için büyük bir onur. Kültürler arasında bir köprü oluşturmak için çıktığımız bu yolculukta Gastromasa artık dünyanın en önemli dört gastronomi konferansından biri. Her yıl farklı temalarla gerçekleştirdiğimiz bu etkinlikle gastro-diplomasi ağları kuruyor, Türk gastronomisinin global entegrasyonunu artırıyor ve gastronomi turizminin gelişimine katkı sağlıyoruz. Bu alanda Türkiye’nin dünyaya açılan kapısı olmaktan gurur duyuyoruz. Zira, Gastromasa Türkiye’nin dünyadaki gastronomi markasıdır. Bu yıl “Tasarım” temasıyla bir aradayız. Gelecek yıl ise, dünyanın en önemli gündem maddelerinden biri olan sürdürülebilirlik ve biyo-çeşitlilik temamız olacak” dedi.
Metro Toptancı Market CEO Sinem Türüng; “Metro Türkiye olarak 30 yılı aşkın bir süredir Türk mutfağına sahip çıkmak, Türk mutfak kültürünün gerçek potansiyelini ortaya çıkarmak ve Türk şeflerinin gelişimine katkıda bulunarak dünyada hak ettikleri yere gelmelerini sağlamak amacıyla çalışıyoruz. Bu ulvi amacımız, bizi sadece raflarına ürün koyan bir perakendeci olmanın ötesine taşıyor. Yerel lezzetlerimizi korumaya, Coğrafi İşaretli ürünlerimizi yurt dışında duyurmaya yönelik çalışmalarımız doğrultusunda şeflerle iş birlikleri yapmaya, onları bilgi ve deneyimlerini paylaşabilecekleri platformlarda bir araya getirmeye önem veriyoruz. Uluslararası Gastromasa Gastronomi Konferansını da bizim amacımızla çok örtüşmesi nedeniyle ilk yıllarından bu yana desteklemekten mutluluk duyuyoruz” dedi.
THY Yönetim Kurulu Başkanı İlker Aycı; “Bu etkinlik sadece burada değil Türkiye’nin her köşesinde heyecan yaratıyor. Deriz ya; birini tanımak istiyorsan onunla ticaret yap, onunla seyahate git, ya da onunla aynı sofrada yemek ye… Biriyle çok iyi arkadaş olmak istiyorsan onun sofrasına otur, onu sofrana davet et. İşte bu kadar önemli gastronomi. Türk mutfağı bugün dünyanın her noktasında konuşulacak kadar güçlü. Hep birlikte, her yerde konuşulmasını başaracağımıza inanıyorum” dedi.
Mutfak kültürlerinin birbirinin akrabası olduğunu söyleyen Türk Mutfağı Araştırmacısı Vedat Başaran ise; “Bizler de bir kardeş sofrası etrafına toplandık bugün. Türk milletinin güzel bir özelliğidir bu kardeş sofrasında her şeyi beraber paylaşmak. Bunu, yıllardır bu noktaya getiren ve büyük emek veren sevgili Gökmen’e ayrıca çok teşekkür ediyorum. Pandemi koşullarına rağmen tüm bu insanları ülkemize getiren Gökmen Sözen’e çok teşekkür ediyorum. Bu sofranın şenliği uzun yıllar devam etsin inşallah,” dedi.
Dünyanın en önemli gastronomi organizasyonlarından biri olan Gastromasa sahnesinde dünyaca ünlü yıldız şefler mutfak deneyimlerini izleyicilerle paylaştı. Sosyal medya ve internette canlı olarak yayınlanan organizasyon Türkiye ve dünyadan büyük ilgi gördü. Gelecek yıl ‘Sürdürülebilirlik’ temasını işleyecek olan Gastromasa, yarattığı etkiyle Türkiye gastronomisinin dünyaya açılan kapısı olma özelliğini koruyor.
