Mikla Chef & Co Founder Mehmet Gürs: “Yeni normal kavramı çok kolay kullanılıyor, hâlâ fırtınanın içindeyiz”

Türkiye’de koronavirüs salgınının görülmesiyle birlikte, faaliyetlerini durduran yeme-içme sektörü, krizden en çok etkilenen sektörlerin başında geliyor. Dün akşam Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, kabine toplantısı sonrası yaptığı açıklamada restoranların 1 Haziran’da kapılarını açacağını duyurdu. Merak edilen konulardan biri de insanların sosyalleşme alanlarından biri olan restoranların bundan sonra hangi kurallarla işleyeceği. Biz de hazırladığımız pandemi dosyamızla Mikla Chef & Co Founder Mehmet Gürs’le pandemi sonrası süreci konuştuk.

Mikla Chef & Co Founder Mehmet Gürs, bu süreçte herkesin doğal olarak bir hayli endişeli olduğunu dile getiriyor. Belli bir süredir kapalı olan işletmelerin tekrar kapılarını açarken neyin tam ve nasıl olacağını bilemediklerini ifade eden Gürs sözlerini şöyle sürdürüyor:

“Bu sürecin zor olacağı kesin. Ben bu dönemi sağlam bir fırtınaya benzetiyorum. Deniz tekrar sakinleşinceye kadar dayanmaya çalışacağız. Her kategorinin hatta her işletmenin yöntemi doğal olarak farklı. Tek reçete yok. Olamaz da.  ‘Yeni normal’ kavramı çok kolay kullanılıyor. Daha dur… Hâlâ fırtınanın içindeyiz. Şu an bir sürecin ortasındayız ve ‘normal’ diyebilmemiz için ciddi bir zaman geçmesi gerekiyor. Önümüzdeki dönemde bir lokantaya gittiğinizde göreceğiniz önlemler yeni normal falan değil, ancak bir geçiş süreci. Ne maskeler ve dezenfektanlar, ne ateş ölçmeler, ne müşteriler arasındaki mesafeler ne de metrekare başına müşteri yeni normal. Dünyanın bir çok yerinde farklı yaklaşımlar ve pansumanlar görebiliyoruz. Yorumlarda dikkatli olmakta yarar var bence. ‘Şu şu işletme paket servisi yaparak işi toparladı, şu ülkede böyle yapıldı o yüzden bundan sonra şu şekilde olacak’ gibi yazılar/ yorumlar okuyorum. Nasıl bu kadar emin yazılabiliyor, anlamıyorum. Avustralya’nın, İsveç veya Danimarka’nın alışkanlığı, demografik yapısı Türkiye ya da Amerika’nınkinden çok farklı. Paket servisi yapan bir pizzacı ya da dönerci için bu yöntemler iyi olabilir ama servisiyle, ambiyansı ile dikkatli hazırlanmış yemeği ile var olan bir lokanta için bu çözüm değil. Paket servise yönelen çoğu lokanta para kaybetti. Bir lokanta sadece yemek değil ki. Hepsi bir bütün. Lokantalar sosyal hayatımızın çok önemli bir parçası. Ofislerin düzeni belli oranda değişebilir ama lokantalar tekrar açılacak ve yine kol kola, omuz omuza gülerek ya da ağlayarak kadeh tokuşturacağız.”

 

Sosyal Medya'da Paylaşın