Gram Chef & Partner Didem Şenol: “İnsanlar bir müddet ekonomik olarak uygun yerleri tercih edecekler”

Koronavirüs sürecinin yeme-içme sektöründe yarattığı etkiyi yakından takip etmeye devam ediyoruz. Gündem Değerlendirmeleri’nin konukları arasında yer alan Gram Chef & Partner Didem Şenol, “Kriz sonrasının ne zaman ve nasıl olacağı da önemli” dedi.

Didem Şenol, koronavirüs sürecinin aşı ile atlatılırsa geçiş süresinin daha rahat olacağını söyleyerek, sürecin uzaması halinde ise restoranların açılamayacağını ve paket servise ağırlık verileceğini belirtiyor. Paket servisi konusunda çalışmalar yürüttüklerini belirten Şenol, “Çözüm üretmeye çalışıyoruz. Paket servisin eskiye göre daha çok arttığını söyleyebilirim. Aslında bizim için 2017’den bu yanda devam eden bir çalışma ama daha çok kutu yemekler yapıyorduk. İnsanlara daha çok tarif kartı ve malzeme ile yolluyorduk ama bu süreçle daha da geliştirdik” ifadelerini kullanıyor.

“Tedarik konusunda ciddi bir sıkıntı yaşamıyoruz”

Başarılı şef donuk ürünler de hazırladıklarını söylüyor. Mesafelerle, maskelerle çalışmalarını sürdürdüklerini belirterek, “Her gün çalışmıyoruz bu yüzden belirli günlerde sipariş hazırlıyoruz. Evde ne yaparken rahat hissediyorsam Maya’da da Gram’da da onu yapmaya çalışıyorum. Öte yandan virüsün Türkiye’de de çıkacağını bekliyorduk ama bu konuda yaptığımız hazırlıklar tartışılır. Sürecin daha hafif geçeceğini düşünüyorduk, bu şekilde dükkanların kapanacağını düşünemedik. Ülkede ilk vaka duyulduktan sonra her şey hızlandı. Tedarik konusunda ise ciddi bir sıkıntı yaşamıyoruz. Hatta normal şartlarda restoranlar kapandığı için tedarikçilere destek olmaya çalışıyoruz. Bizim ürün alamadığımız küçük yerleri bir şekilde kanalize edip işlerinin devamını sağlamaya çalışıyoruz. Biz pazarlardan ürün alıyorduk şimdi daha doğru zamanda almaya çalışıyoruz. Kendi içimizde bir şekilde koordine olabiliyoruz” açıklamalarında bulunuyor.

“Üst segment restoranlarda sorun yaşanacaktır”

Kriz sonrası sürece de değinen Didem Şenol, bir süre insanların birbirine mesafeli olacağını ifade ederek, herkesin birbirini korumaya çalıştığını belirtiyor. “Hepimizin hayatında büyükler var ve onları korumaya çalışıyoruz” diyor ve sözlerini şöyle sürdürüyor: “Haziran başı veya ortası gelişmeler olursa belki her şey bir noktada geri gelir diye ümit ediyorum. Üst segment restoranlarda sorun yaşanacaktır çünkü hâlâ yaşanıyor. Maya gibi bir yeri kapatacağımı düşünmezdim ama öyle oldu. Gram belki idare eder ama insanlar bir müddet ekonomik olarak daha rahat edeceği veya sadece sosyalleşme için gideceği yerleri tercih edecekler” diyor.

“Türk halkı artık gittiği yere çok daha önem veriyor”

Maliyetlerin de çok yükseldiğini belirten deneyimli şef, Amerika’da ve dünyada sokak yemeğine dönüş başladığını belirterek, “Restoranları desteklemek için bu şekilde ek işler yapılıyor. Konsept sayısını artırmak dünyada yapılan bir şey. Türk halkına baktığımızda ise; bence Türk halkı artık gittiği yere çok daha önem veriyor. İnsanlar mekânlara eskiden sadece sosyalleşmek için gidiyorken şimdi denemek için gezen pek çok kişi var. Ve Ege bunun için harika bir lokasyon. Ufak ufak yerler açarak buna güzel bir başlangıç yapabiliriz. Benim yanımda çalışanların açtığı böyle yerler var ve genç aşçılarımızın da böyle hayalleri bulunuyor. Bu yüzden onları desteklemek gerekiyor” açıklamalarında bulunuyor.

“Ürünlerde standardı korumamız lazım”

Butik tarım konusunda ve sadece restoranlar için yapılan tarım konusunda da açıklamalarda bulunan Didem Şenol sözlerini şöyle sürdürüyor: “Böyle şeyleri yapabilmemiz için müşterinin fiyat farkını anlıyor olması gerekiyor ki bizde gidip alabilelim. Ülkede lokantacılık cidden çok zorlanıyor. Para kazanmayı geçiyorum devam ettirebilmek için çalışıyor çoğu yer ve müşterilerin de anlayışlı olması gerekiyor. Özel ürünü tüketen müşterinin, tabağın neden o fiyatta olduğunu anlaması gerekiyor. Ürünlerimizin dünyadaki yerine de değinecek olursak, bu ürünlerimizi ne kadar anlattığımıza göre de değişiyor. Peşinde koşan insan bir şekilde başarıyor. Önce doğrusunu üretip yurt dışına açılmamız gerekiyor. Evet, çok güzel ürünler var ama standardı da korumamız lazım. Tanıtımın artması gerekiyor ama tanıtımın artması için 2012 ve 2013 yılındaki İstanbul’u yakalamamız gerekiyor. Yabancı misafirimiz az oldukça biz ne kadar iş yapabiliriz. Önce misafirin olması gerekiyor ki biz de kendimizi tanıtabilelim.”

 

Sosyal Medya'da Paylaşın