Antica Locanda, geleneksel İtalyan mutfağının şehirdeki gerçek temsilcilerinden. Mekân, Milano doğumlu deneyimli şef Gian Carlo Talerico ve eşi Beldan Erkkul tarafından 2011 yılında kapılarını açıyor. Biz de İstanbul’da İtalyan mutfağını yaşatan Antica Locanda’yıı ziyaret ettik ve Gian Carlo Talerico’dan mekânın hikâyesini dinledik.
Antica Locanda, en iyi malzemelerle en yalın pişirme anlayışını benimsiyor. Yöresel çeşitliliği öne çıkarmayı amaçlayan mekân, İtalya’nın kuzeyinden güneyine, dağlık alanlarından deniz kıyılarına kadar bölgesel mutfaklardan seçkiler sunuyor. İstanbul’a 10 yıl önce geldim diyen Gian Carlo Talerico, “Türkiye’ye gelmemin tek bir sebebi vardı. O da aşk. O zamanlar bir aşçılık okulunun başındaydım ve bir gün bu okula bir Türk kız çıkageldi. Zamanla konuşmaya başladık ve arkadaş olduk. Bir gün Türkiye’ye geldim ve kendimi burada buldum. Sonrasında evlendik böylece Türkiye’ye taşındım. Tam 10 yıldır Türkiye’deyim” ifadelerini kullanıyor.
“Mutfakta ilhamım iyi bir hikayedir”
Antica Locanda tamamen başarılı şef Gian Carlo Talerico’nun projesi. Lokasyon olarak Arnavutköy’ü seçen Talerico’yu buraya çeken ise sokaklardaki insanların kendisine ülkesini anımsatması. “Tipik bir İtalyan lokantası konseptinde öğle ve akşam belirli saatlerde açık olup aralarda kapalı olan, menüsünde pizza olmayan ama zaman zaman spesiyal olarak yaptığımız bir trattoria düşüncemizden Antica Locanda doğdu” diyen deneyimli isim, “Okuldan ilk mezun olduğumda Milano’da seçkin lokanta ve catering firmalarında çalışma tecrübelerim oldu. Milano’nun en eski ve başarılı catering firması olan Maestro di Casa’da çok şey öğrendim. Princess Cruiseline ile dünyayı 7 kez dolaştım ve dünya mutfağı görüşümü geliştirdim. Sonrasında Kuzey Amerika ve İngiltere’de uzun seneler çalıştım. Mutfakta benim ilhamım iyi bir hikayedir. Mutfağımın hikayesidir. İnovasyon ise içinde yaptığın bir şeydir, bir vizyondur. Çok güzel bir yemek yapabilirim ama ruhu olmazsa tadı da olmaz. Ama yine de bayılırsın çünkü görünüşüne bayılmışsındır. Yemek basittir. Basitlik en iyisidir” diyor.
“Antica Locanda’da klasik İtalyan lezzetleri yapıyoruz”
Antica Locanda, yaz ve kış menülerini değiştiriyor. Ama bazı klasik lezzetlerini menüde tutmaya devam ediyor. Mekândaki her bir lezzette Gian Carlo Talerico’nun imzası var. Herkese hitap etmeye çalıştığını dile getiren başarılı isim, “Antica Locanda’da klasik İtalyan lezzetleri yapıyoruz. İtalyan mutfağının farklı bölgelerinden, binlerce yıllık tariflerle yemekler yapıyoruz. Biliyorsunuz bölgelerde yemeklerin yapımı ve isimleri değişebiliyor. İtalyan restoranının konsepti her zaman klasik İtalyan yemekleridir. Makarna, domates sosu, puttanesca, carbonara yaparken her zaman gerçek İtalyan ürünlerini kullanıyoruz. Malzemeleri birleştirmek için ise; deneyim, bilgi ve teknik gerekiyor” açıklamalarında bulunuyor.
“İnsanları beslemeye çalışıyorum”
Antica Locanda misafirlerini sadece akşam yemeklerinde ağırlıyor. Talerico’ya göre bir şefin sırrı sevdiği şeyleri pişirmemesidir. “Ben insanların sevdiği şeyleri pişiriyorum çünkü bir şefin yapması gereken budur” diyen Gian Carlo Talerico sözlerini şöyle sürdürüyor: “İnsanlara bir şeyler göstermeye çalışmıyorum onları sadece beslemeye çalışıyorum çünkü benim işim bu. İnsanlar hazır makarna yerine taze makarnayı tercih eder, bu yüzden restoranımızda taze makarnamız vardır. Burayı ilk açtığımda en büyük sıkıntım makarnanın pişme süresiydi çünkü çoğu Türk fazla pişmiş makarnayı seviyor. Yemeklerimde değişimi biraz da Türklerin damak tadına göre yakalıyorum.”
“Türk mutfağına bayılıyorum”
Dünya gastronomisi hakkında da değerlendirmelerde bulunan Gian Carlo Talerico keyifli sohbetimizi şu sözleriyle noktalıyor: “Bazı ürünlerde İtalyan ve Türk mutfağının benzerlikleri var. İtalyan mutfağı aynı zamanda Amerikan mutfağına da yakın. Öte yandan Türk gastronomisinin geliştiğini söyleyebilirim. Türk mutfağına bayılıyorum. Eşimin annesi harika yemekler yapıyor. Dolmayı çok seviyorum. Öte yandan şef olmak fedakarlık gerektirir. Şef olmak isteyenlere ‘Eğer bir sevgilin varsa fotoğrafını cüzdanına koy’ diyorum.”
